3

STRATEJİK ALANLAR

İKLİM KRİZİ

İNOVASYON

ÇALIŞANLAR VE TOPLUM

Tekfen Grubu’nun gelecekte de varlığını devam ettirmesi için odaklandığı başlıca konular, Sürdürülebilirlik Stratejisi içinde “Stratejik Alanlar” olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda belirlenen üç ana başlık “İklim Krizi”, “İnovasyon” ve “Çalışanlar ve Toplum”, aynı zamanda küresel çaptaki sürdürülebilirlik gündeminin temel konularıdır.

Kharampur Doğalgaz Boru Hattı, Rusya

İklim Krizi

İklim krizi, dünya genelinde çevresel, sosyal ve ekonomik alanlardaki etkisini günden güne artırmaktadır. İklim değişikliği ile mücadelede başarısız olunması, Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı 2022 Küresel Risk Raporu’nda uzun vadeli riskler arasında ilk sırada yer almaktadır. Bu risk, aynı zamanda gelecek 10 yıl için de potansiyel olarak en yıkıcı etkilere sahip olan risk olarak görülmektedir.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’na göre, gelecek 30 ay içerisinde sera gazı emisyonlarında net bir azalma olmadığı taktirde iklim değişikliğinin etkilerinin artacağı ve yüzey sıcaklığının 21. yüzyıl boyunca 1,5°C ve hatta 2°C’yi aşacağı öngörülmektedir. Aynı raporda, mevcut politikaların devam etmesi halinde küresel ısınmanın 80 yıl içinde 2,2°C ile 3,5°C arasında artacağına dikkat çekilmektedir.

İklim krizi ile mücadelede, bilimsel temellere dayanan planlamalara ve yol haritalarına ihtiyaç duyulmaktadır. 2021 yılında ülkemizde de öne çıkan aşırı hava olayları, kuraklığa ve biyoçeşitliliğin bozulmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda gıda, enerji ve su gibi temel ihtiyaçlara erişim açısından da olumsuz etkilere sahip olan iklim değişikliği, dünya üzerindeki tüm canlı hayatını tehdit etmektedir.

Net Sıfır Ekonomi

Net sıfır emisyon, iklim değişikliği ile mücadelede 2050 yılına kadar ulaşılması amaçlanan küresel bir hedeftir. KPMG’nin bu konudaki raporuna göre net sıfır hedefine ulaşılması ancak kamu, özel ve finans sektörlerinin birlikte çalışması ve tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesi ile mümkün olabilecektir. (Net Zero Readiness Index - KPMG)

2022 yılı itibarıyla net sıfır hedefi belirlemiş olan 132 ülkenin küresel emisyonları, toplam emisyonun %88’ini oluşturmaktadır. Türkiye de 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflemektedir.

Net sıfır hedeflerinin belirlenmesi sürecinde en öne çıkan küresel girişim, bu konuda çok kapsamlı bir mevzuat sunan Avrupa Yeşil Mutabakatı’dır. İklim krizine karşı yeni bir ekonomik büyüme stratejisi sunan Yeşil Mutabakat, Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar iklim nötr olmasını hedefleyen bir plan olup, sıfır karbonlu ekonomiye geçiş için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Plan kapsamında hazırlanan ve 2023 yılında uygulamaya geçirilecek olan “Sınırda Karbon Düzenlemesi”, AB’ye ihraç edilen ürünler için üretim sürecinde salınan sera gazının ton başına vergilendirilmesini kapsamaktadır. İlk etapta demir, çelik, çimento, gübre, alüminyum ve elektrik gibi sektörlere uygulanacak olan sınırda vergi sisteminin alanı kademeli olarak genişletilecektir. Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin, AB ile ticari ilişkileri olan şirketleri önemli ölçüde etkilemesi beklenmektedir. Bu risklerin en aza indirgenerek fırsata dönüştürülebilmesi, özel sektörün ancak gerekli çalışma, araştırma ve yatırımları yaparak yeni şartlara uygun plan ve stratejileri oluşturmasıyla mümkün olabilecektir.

Paris Anlaşması’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasıyla, ülkemizde de iklim değişikliği gündemi tüm paydaşlar tarafından daha kapsamlı bir şekilde ele alınmaya başlamıştır. Bu adımlardan biri olarak Şubat 2022’de gerçekleştirilen İklim Şurası’nda Türkiye’nin iklim değişikliği vizyonu, gelişen ve değişen koşullar çerçevesinde “yeşil dönüşüm” anlayışı ile yeniden ele alınmıştır.

Tekfen Holding de, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak, 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşma hedefiyle yaptığı çalışmalara hız vermiştir.

Tekfen Holding, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak, 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşma hedefiyle yaptığı çalışmalara hız vermiştir.

Yönetim Yapısı

İklim değişikliği ile mücadelede en önemli sorumluluk Tekfen Holding Yönetim Kurulu’ndadır. İklim krizi ile ilgili alınan kararların tamamı Yönetim Kurulu tarafından onaylanmaktadır. Hedeflerin belirlenmesi, sera gazı emisyonunun azaltılmasına yönelik bütçenin belirlenmesi, iklim değişikliğiyle ilişkili risk ve fırsatların yönetimi ve şirket içi karbon fiyatlandırması, Yönetim Kurulu’nda ele alınan konu ve kararlardan bazılarını oluşturmaktadır.

İklimle bağlantılı hedef ve aksiyonlar, Sürdürülebilirlik Komitesi altında faaliyet gösteren Çevre Çalışma Grubu tarafından takip edilmektedir. Kurumsal Yönetim Komitesi’ne bağlı olarak çalışan Sürdürülebilirlik Komitesi, “Geleceğin Temelinde” vizyonunun ana alanlarından biri olan iklim krizi konusunda gerekli strateji, yol haritası, hedef, politika ve raporlamaların oluşturulmasından, Holding öncelikleri doğrultusunda sürdürülebilirliğin iş süreçlerine entegrasyonundan ve bu çalışmalara Grup Şirketlerinin aktif katılımının sağlanmasından sorumludur.

İklim Riskleri ve Fırsatları

Tekfen Holding’in iklim krizi yönetiminin başlıca odak noktalarını, Kapsam 1 ve 2 salımlarının en yüksek olduğu gübre sektörünü içeren kimya sanayi faaliyetleri ile petrol ve doğal gaz sektörlerini de kapsayan taahhüt faaliyetleri oluşturmaktadır. Tekfen Holding’in cirosunda en büyük paya sahip olan Mühendislik ve Taahhüt Grubu ile Kimya Grubu iklim değişikliğinin etkilerine açık sektörler olup, iklim krizi her iki faaliyet alanı için de önemli bir risk oluşturmaktadır.

Tekfen Holding, iklim ve su kaynaklı risk ve fırsatları belirlemekte ve bunları iş stratejilerine entegre etmektedir. Tekfen’in belirlediği başlıca iklim riskleri şunlardır:

Politika riski

  • Sınırda Karbon Düzenlemesi nedeniyle AB’ye ihraç edilen ürünlerimiz için sınırda ödenecek olan karbon vergisi kârlılığın azalmasına yol açabilir.
  • Yeşil Mutabakat ile birlikte AB üyesi ülkelerde kimyasal gübre tüketiminin %20 azalması beklenmektedir. Bu durum, kimyasal gübre ihracatımızın azalmasına yol açabilir.
  • Türkiye’de yakın gelecekte uygulanması beklenen Emisyon Ticaret Sistemi ile birlikte operasyonel maliyetlerimizde artış olması beklenmektedir.

Pazar riski

Fosil yakıtların enerji içindeki payının giderek azalmasıyla birlikte fosil yakıtlara yönelik yeni yatırımların da gelecek dönemde azalma eğilimine girmesi beklenmektedir. Bu durum, projelerinin önemli bir bölümü petrol ve gaz endüstrilerine yönelik olan Mühendislik ve Taahhüt Grubu Şirketlerimiz için önemli bir risk oluşturmaktadır.

Teknoloji riski

Emisyon yoğun bir sektörde faaliyet gösteren Toros Tarım için üretimde düşük karbonlu teknolojiler önemli bir etki alanıdır.

İtibar riski

İklim değişikliği ile mücadeleye yönelik uluslararası girişimler ile yerel topluluk ve STK’ların artan talepleri, Tekfen’in petrol ve doğal gaz sektöründeki taahhüt faaliyetleri ile yüksek N2O’ya sebep olan gübre üretimine yönelik paydaş baskısının artmasına yol açabilir.

Fiziksel riskler

İklim krizinin en çok etkilediği sektörlerden biri de tarım sektörüdür. Artan fırtına, sel, dolu ve sıcak hava dalgası gibi aşırı iklim olayları tarım arazilerinin daralmasına ve toprak kalitesinin bozulmasına yol açmakta, bu da gübre kullanımını ve alım gücü düşen çiftçilerin gübreye erişimini azaltmaktadır. Gübre kullanımındaki düşüş tarımsal üretim verimliliğini ve çiftçinin ekonomik koşullarını olumsuz etkilemekte, ayrıca gıda güvenliği için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Gübre tüketiminin azalması Toros Tarım için bir risk oluştururken, iklim değişikliği ile birlikte yağış rejiminin değişmesi ve aşırı hava olaylarının sıklığının artması, doğrudan bitkisel üretim yapan Tekfen Tarım’ın faaliyetlerini de olumsuz etkileme olasılığı taşımaktadır.

Tekfen Grup Şirketleri, iklim risklerini yönetmek ve fırsatları yakalamak üzere farklı adımlar atmaktadır. Bu kapsamda Tekfen Mühendislik bünyesinde, şirketin çevre teknolojilerinin tasarımı konusundaki yetkinliklerini geliştirmeye yönelik bir çalışma grubu kurulmuştur. Bu grup geleneksel ve yeni nesil çevre teknolojilerini araştırarak, Mühendislik ve Taahhüt Grubu için hedef pazarları belirlemiştir. Yürütülen çalışmaların içeriği temel olarak aşağıdaki konu başlıkları kapsamında ele alınmakta ve ilgili proje ve iletişim kanallarıyla desteklenmektedir:

Geleneksel Çevre Teknolojileri: Su arıtımı, endüstriyel ve evsel atık su arıtımı, hava kirliliği ve kontrolü, sülfür geri kazanımı ve baca gazı iyileştirme, katı atık yönetimi.

Temiz Enerji ve Üretim Teknolojileri: Atıktan enerji (geleneksel biyogaz) üretimi, atıktan biyoyakıt/biyokimyasal üretimi (gazlaştırma prosesi), plastik geri dönüşümü (kimyasal geri dönüşüm), güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidrojen ve yakıt hücreleri, 2G biyokütleden biyoyakıt/biyokimyasal üretimi, karbon yakalama, depolama ve yeniden kullanma.

Çevresel Altyapı: Su temini ve dağıtımı, atık suların uzaklaştırılması, sürdürülebilir ulaşım.

Toros Tarım, döngüsel ekonominin örneklerinden biri olan Gönen Yenilenebilir Enerji yatırımının ardından, 2020 yılında Meram Yenilenebilir Enerji tesisini devreye almıştır. Şirket, her iki yatırım ile birlikte organik gübre pazarındaki payını artırmaktadır. Şirket, Mersin İşletmesi’ndeki nitrik asit ünitesine yapılan filtre yatırımıyla, N2O (diazot monoksit) kaynaklı emisyonlarını %80-85 oranında azaltmayı hedeflemektedir.

Toros Gönen Yenilenebilir Enerji, Balıkesir

Avrupa Yeşil Mutabakatı 2030 Biyoçeşitlilik Stratejisi kapsamında kimyasal gübre kullanımının azaltılması hedefi ve bunun pazar üzerindeki daraltıcı etkisi, Toros Tarım için yönetilmesi gereken başlıca riskler arasında yer almaktadır. Toros Tarım, değişen pazar koşullarının getirdiği riskleri ve fırsatları yönetmek üzere özel gübreler üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir. Şirket, ürün portföyünü genişleterek, satış hacminin bir kısmını organomineral, mikrobiyal, inhibitör ve biostimulant gübrelerden elde etmeyi planlamaktadır. Organik gübre içeriklerinin AB sertifikalandırma süreci tamamlanmıştır. Ayrıca Tekfen Holding ve TÜBİTAK MAM Ar-Ge iş birliği kapsamında mikrobiyal gübre geliştirilmesine yönelik proje devam etmektedir. Tekfen Tarım ise tohum ıslah projeleri ile yeni iklim koşullarına ve kuraklığa dayanıklı tohumlar üzerinde çalışmaktadır.

Grup Şirketlerinin tüm sabit tesislerinde enerji etütleri yaptırılmakta ve enerji verimliliği projeleri belirlenerek hayata geçirilmektedir. Tekfen Grubu, gayrimenkul geliştirme ve tesis yönetimi faaliyetlerinde de enerji verimliliği yüksek, sürdürülebilir binalar ve altyapı hizmetleri ile “Geleceğin Temelinde” vizyonuna katkı sağlamaktadır.

İklim riskleri ve yönetimiyle ilgili ayrıntılı bilgiye Karbon Saydamlık Projesi (CDP) raporundan ulaşılabilir.

2017 yılında ilk kez CDP İklim Değişikliği Programı’na katılan Tekfen Holding, 2021 yılında da CDP İklim Değişikliği Programı’nda “A (-)” bandında yer alarak Türkiye İklim Liderleri arasına girmeyi başarmıştır.

İklim Hedefleri

Tekfen, 2021 yılında iklim krizine yönelik stratejik planlama çalışmalarına ağırlık vererek, net sıfıra geçiş planını şekillendirmek amacıyla “Tekfen Net Sıfır Yol Haritası” çalışmalarını başlatmıştır.

UN Global Compact’ın öncülük ettiği ve eşzamanlı olarak 25 ülkede başlayan İklim Hedefi Hızlandırma (Climate Ambition Accelerator) programının bir parçası olan Tekfen, 1,5°C hedefi ile uyumlu olarak iklim nötr olma yolunda bilime dayalı emisyon hedeflerini belirlemektedir.

Bu doğrultuda 2021 yılında öncelikle Grup bünyesindeki enerji yoğun sabit tesislerin enerji etüt raporlama çalışmaları tamamlanmış ve enerji verimliliği ile ilgili projeler belirlenmiştir. Çalışmalar kapsamında saha ziyaretleri ve ilk tespitler yapılmış, emisyon azaltımı için proje değerlendirme, fizibilite ve öncelikli projeleri haritalandırma çalışmalarının ilk fazı tamamlanarak üst yönetimin görüşüne sunulmuştur.

Tekfen genelinde, 2020 yılında belirlenmiş olan orta ve uzun vadeli emisyon azaltım hedeflerine uyum için çalışmalara devam edilmektedir. Grubun güncel orta ve uzun vadeli hedefleri şu şekildedir:

  • Hedef 1: 2025 yılı sonuna kadar, toplam Kapsam 1+2 emisyonlarının 2019 yılına göre %15 azaltılması.
  • Hedef 2: 2037 yılı sonuna kadar, toplam Kapsam 1+2 emisyonlarının, 2019 yılına göre %40,2 azaltılması.

Tekfen Grup Şirketleri, operasyonel salımlarını en aza indirirken, 2021 yılında emisyon azaltımına katkı sağlayan 7 yeni projeyi tamamlamıştır. Bu projeler sayesinde yaklaşık 10.000 MWh enerji tasarrufu sağlanmış, yaklaşık 2,1 milyon TL tutarında finansal tasarruf elde edilmiştir.

Toplam Sera Gazı Salımları (tCO2e)

(Kapsam 1+2)

Toplam Yenilenebilir Enerji Üretimi

(Atık Isı, Güneş ve Biyokütle - bin MWh)

%70

Tekfen İnşaat Ceyhan Çelik Yapı İmalat Tesisi’nin çatısına kurulan güneş panelleri ile tesisin elektrik ihtiyacının %70’i yenilenebilir enerji kaynağından temin edilmektedir.

Tekfen İnşaat

Net sıfır hedefleri doğrultusunda, Tekfen İnşaat’ın sabit tesislerinden Ceyhan Çelik Yapı İmalat Fabrikası ile Güney Anadolu Ana Tamir Bakım Tesislerinde 2021 itibarıyla %100 yenilenebilir enerji kullanımına geçilmiştir. Bu tesislerde güneş enerji panelleri ile yenilenebilir enerji üretimine başlamanın yanı sıra, şebekeden tedarik edilen elektrik için de Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası (I-REC) temin ederek, bu tesislerden kaynaklanan Kapsam 2 emisyonları sıfırlanmıştır.

Toros Tarım

Toros Tarım’ın en büyük salım kaynağı olan Mersin İşletmesi’ndeki nitrik asit ünitesinde yeni N2O (diazot monoksit) filtreleme sisteminin kurulumu devam etmektedir. Yapılan filtre yatırımı sayesinde, iklim değişikliği açısından önemli rol oynayan N2O emisyonlarının %80-85 seviyesinde azaltılması amaçlanmaktadır. 2023 yılında tamamlanması planlanan proje ile birlikte, Grubun toplam Kapsam 1 emisyonlarının 600-650 bin ton CO2 azaltılması hedeflenmektedir.

Şirketin Samsun ve Mersin İşletmelerinde üretim süreçlerinde atık ısı olarak ortaya çıkan buhar enerjisinden yararlanılarak 220.000 MWh enerji üretilmiş ve bu sayede 94.886 ton sera gazı salımının önüne geçilmiştir.

Tekfen Tarım

Agripark Ar-Ge Merkezi’nde yürütülmekte olan Avrupa Birliği ve TÜBİTAK projelerine 2021 yılında da devam edilmiştir. Uluslararası kuruluşlar ve üniversitelerle ortak yürütülen çalışmalar yoluyla tarımsal verimliliğin ve çiftçi refahının artırılması amaçlanmakta, aynı zamanda kuraklığa dayanıklı inovatif ürünler ve üretim süreçlerindeki verimlilik çalışmaları ile operasyonel faaliyetlerin neden olduğu çevresel etkilerin azaltılması hedeflenmektedir. Bu projelerle ilgili detaylı bilgiye raporun "İnovasyon" bölümünden ulaşılabilir.

Tekfen Turizm

Tekfen Tower’ın çevresel etkilerini azaltmak amacıyla 2014 yılından bu yana iyileştirme çalışmaları gerçekleştirilmektedir. 2021 yılı itibarıyla binanın tamamında LED aydınlatmalara geçilmiştir. Binanın önemli enerji tüketim kalemlerinden olan klima sistemine bağlı soğutma kulelerinin motorları yüksek verimli motorlarla yenilenmiş ve otomasyon sistemine entegre edilerek ihtiyaca göre gerekli hızda çalışmaları sağlanmıştır. Ayrıca binadaki soğutma gruplarının otomasyon sistemi web tabanlı bir arayüz ile kontrol edilebilir hale getirilerek, daha verimli ve etkin iklimlendirme yapılması sağlanmıştır.

Ceyhan Çelik Yapı İmalat Fabrikası, Adana

Doğal Kaynak Kullanımı ve Atık Yönetimi

Tekfen, kaynak verimliliği yatırımlarıyla hammadde, enerji ve su gibi doğal kaynakları daha etkin kullanmayı ve daha az girdi ile daha fazla değer yaratmayı amaçlamakta, yeşil binaların yanında su tüketimini azaltmayı destekleyen doğru gübreleme rehberleri ve uygulamaları gibi ürün ve hizmetlerle paydaşlarının çevresel etkilerini azaltmalarına katkıda bulunmaktadır. Grup ayrıca döngüsel ekonomi prensiplerine uygun olarak atık oluşumunu kaynağında önleme, yeniden kullanma ve bu sayede kaynakların değerini koruma amacıyla çalışmalar yürütmektedir.

Su Yönetimi

Temiz su kaynaklarının azalması, çevresel etkilerinin yanı sıra sosyal ve ekonomik olarak da olumsuz etkilere sahiptir. Artan nüfusla birlikte su ve gıda kaynaklarına artan talep, tarım sektörü başta olmak üzere birçok sektörü etkilemektedir. Araştırmalar su, gıda, hayvan yemi ve biyoyakıt gibi kritik hammaddelere olan talebin 2050 yılında 2012 yılına göre %50 daha fazla olacağını göstermektedir. (UN World Water Development Report 2022 - UN WATER)

Türkiye’de özellikle artan nüfus ve yanlış tarım uygulamaları, su kaynaklarının doğru kullanılmasını daha da önemli hale getirmektedir. Su kaynaklarının verimli kullanılmaması ve aşırı su çekimi, tatlı su ekosistemlerinin bozulmasına neden olmaktadır. Tekfen Grup Şirketleri, su ile ilgili risk ve fırsatları belirlemek, suyu doğru yönetmek ve su ayak izini küçültmek için çalışmalar yapmaktadır.

Tekfen’in belirlediği başlıca su riskleri şunlardır:

  • Su krizinin tarımdaki verimliliği düşürmesiyle birlikte, küçük çiftçilerin ekonomik olarak olumsuz etkileneceği düşünülmektedir. Bu durum, Toros Tarım’ın en önemli müşterileri arasında yer alan çiftçilerin sayısının ve alım güçlerinin azalmasına ve gübre satışlarının düşmesine neden olabilecektir. Tekfen Tarım’ın da artan su stresiyle birlikte, tarımsal üretim verimliliğinin azalması riski bulunmaktadır.
  • Su arzının yanı sıra su kalitesinde de bozulmalar olması öngörülmektedir. Su kalitesinin bozulmasıyla tarımsal üretim kaynaklı nitrat kirliliğine yönelik yasal baskıların artması beklenmektedir. Bu durum, nitrat kirliliğine karşı Toros Tarım’ın gübre faaliyetleri için uyum maliyetlerinin artmasına sebep olabilecektir.

Su riskleri ve yönetimiyle ilgili ayrıntılı bilgiye Karbon Saydamlık Projesi (CDP) raporundan ulaşılabilir.

Tekfen Holding, 2021 yılında dünya çapında 3.368 şirketin raporlama yaptığı Su Güvenliği Programı’nda “A” derecelendirme notu alan Türkiye’deki 3 şirketten biri olurken, dünyada 118 şirket arasında yer almıştır.

Tekfen Grup Şirketleri, su risklerini yönetmek ve fırsatları yakalamak için farklı adımlar atmaktadır.

Tekfen Tarım, suyu etkin ve verimli kullanmak için bitkilerin su ihtiyacını takip eden teknolojilere yatırım yapmakta ve akıllı sulama sistemleri kullanmaktadır. Alanar Meyve bahçelerinde, suyun verimli şekilde kullanılması için toprak nemini ölçen sensörler ve meteoroloji istasyonlarından yararlanılmaktadır. Bahçelerde sadece damla sulama ve mini yağmurlama sistemleri kullanılmaktadır.

Tekfen Tarım ve Toros Tarım Ar-Ge Merkezlerinde, değişen iklim koşullarına uygun ürün ve tohum geliştirme çalışmaları yapılmaktadır. Toros Tarım, Ar-Ge çalışmaları yoluyla suda çözünebilen özel gübre üretim ve satışlarını artırmaktadır. Özel gübreler, damla ve sprinkler sulama sistemlerinde tercih edilmekte ve daha az suya gereksinim duymaktadır. Toros Tarım ayrıca çiftçilerin doğru gübreyi doğru zamanda, doğru yerde ve doğru miktarda kullanmalarını destekleyerek nitrat kirliliğinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Bunun için eğitim videoları, Akıllı Çiftçi Uygulaması ve yüz yüze çiftçi eğitimleri gibi araçlar kullanılmaktadır.

Toros Tarım’ın Mersin İşletmesi’nde Su ve Atık Su Arıtım ve Geri Kazanım Projesi’ne yönelik çalışmalar sürmektedir. Projenin tamamlamasıyla atık suların arıtılması, atık sulardaki amonyak ve nitratın ürün olarak geri kazanılması ve tesiste mevcut demineralizasyon sisteminin rehabilitasyonu sağlanacaktır.

Tekfen İnşaat’ın Suudi Arabistan’da devam etmekte olan Haradh Uydu Gaz Kompresör İstasyonları Boru Hatları Projesi’nde yürütülen devreye alma çalışmaları kapsamında 79.000 metreküp hacimli boru hatlarının hidrotest faaliyetleri için toplamda 36.000 metreküp su kullanılmış ve tekrar kullanma yöntemi ile 43.000 metreküplük su tasarrufu sağlanmıştır.

Toplam Su Çekimi (megalitre)

Atık Yönetimi

Atıkların kaynağında azaltılması, doğru bertaraf edilmesi ve döngüsel ekonomi ilkelerinin benimsenmesi, sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahiptir. Döngüsel ekonomi prensiplerinin benimsenmesi ve sistemlerin bu prensipler doğrultusunda yenilenmesi çevresel, sosyal ve ekonomik olarak olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Döngüsel ekonomiye uygun yenilikçi iş modelleri karbon azaltımının yanı sıra yeni istihdam alanları yaratmakta, ayrıca özel sektör için de finansal açıdan yeni kaynaklar yaratılmasına olanak tanımaktadır. (Circular Economy: Definition, Importance and Benefits - European Parliament)

Tekfen Grup Şirketleri, atık oluşumunu kaynağında önlemek ve atıkları en aza indirmek/sıfırlamak amacıyla çalışmalar gerçekleştirmektedir:

Mühendislik ve Taahhüt Grubu, inşaat sırasında ortaya çıkan atıkları büyük ölçüde geri dönüşüme veya yeniden kullanıma göndermektedir. Asfalt atıklarının geçici inşaat alanlarında yeniden kullanılmasıyla toz oluşumu en aza indirilmektedir.

Toros Tarım’ın gübre üretim tesislerinde süreç bazlı ürün atığı oluşmamaktadır. Üretim sırasında meydana gelen fireler, kalite kriterlerine uygun olarak yeniden üretimde kullanılmaktadır.

Toros Tarım’ın bağlı ortaklıklarından Toros Gönen Yenilenebilir Enerji ve Toros Meram Yenilenebilir Enerji, bulundukları bölgelerden temin ettikleri organik atıklardan biyogaz ve elektrik enerjisi üretmekte, ayrıca gazlaşma sürecini tamamlamış atıklardan organik ve organomineral gübre üretimi yapmaktadır. Döngüsel ekonominin başarılı birer uygulamasını oluşturan işletmeler, bir yandan bölgesel organik atıkların bertarafını sağlarken, bir yandan da enerji üretimi gerçekleştirmekte ve ekonomiye yeni ürün kazandırmaktadır.

Tekfen Turizm (Tekfen Services), yemekhanelerden kaynaklanan organik ve yağ atıkları ile elektronik atıkları ve diğer geri dönüştürülebilir atıkları kaynağında ayırarak uygun şekilde bertaraf edilmek üzere lisanslı firmalara göndermektedir.

Sıfır Atık

Tekfen Grup Şirketleri, tüm çalışmalarında israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini ya da en aza indirilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanmasını ve geri kazanımını kapsayan atık yönetim felsefesini benimsemektedir. Organik atıklardan kompost ve enerji üretimi, atıkların geri dönüştürülerek ekonomiye yeniden kazandırılması, inşaat atıklarının başka operasyonlarda girdi olarak yeniden kullanımı ve iklime dayanıklı tarım modelleri ile tarımda gıda kayıplarının azaltılması, gerçekleştirilen önemli uygulamalar arasındadır.

Bu kapsamda, 2019 yılında yürürlüğe giren “Sıfır Atık Yönetmeliği”nde yer alan sorumlulukları yerine getiren Grup Şirketlerine ait toplam 10 tesis, 2020 ve 2021 yıllarında “Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi” almaya hak kazanmıştır. Tekfen Tower’da da 2021 yılı içerisinde Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ne geçiş için gereklilikler yerine getirilmiş ve “Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi” almak için başvuru süreci başlatılmıştır.

Ek olarak, geri dönüşüm yoluyla atık yönetimini sağlamaya ve döngüsel ekonomi fırsatlarını yaratmaya odaklanan çevresel sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda, Toros Tarım’ın Mersin ve Samsun İşletmelerinde bulunan ve gübre üretimi esnasında ortaya çıkan fosfojips (PG) rezervinin alternatif endüstriyel alanlarda değerlendirilmesi için 2021 yılında Ar-Ge Merkezi, ilgili faaliyet birimi ve tesisler üst yönetim temsilcilerinin katılımıyla PG Çalışma Grubu kurulmuştur. Çalışma grubu, PG’nin kimyasal ve fiziksel safsızlıklardan arındırılması sonrasında katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi ve hammadde olarak değerlendirilmesi, tarımda toprak ve bitki verimliliğini artırmak için toprak düzenleyici olarak kullanılması, alçı ve çimento sektöründe katkı malzemesi olarak kullanılması ve yol yapımında dolgu malzemesi olarak kullanılması ile ilgili alternatiflere yönelik akademik ve kurumsal iş birliklerinin sağlanması konularına odaklanmaktadır. 2021 yılında, PG’nin tarımda kullanılmasına yönelik pilot çalışmalara başlanmış olup, Kalsiyum Sülfat gübresi olarak tescili de alınmıştır.

Tekfen Tarım, ürettiği ürünlerin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi’ni (Life Cycle Assessment, LCA) yaparak, yarattığı çevresel ayak izini ölçmeye başlamıştır. 2020 yılında susam tohumu özelinde “Beşikten Kapıya” kadarki süreçte Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi tamamlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucu Çevresel Ürün Beyanı (EPD - Environmental Product Declaration) belgesi alan Tekfen Tarım, Türkiye’de tarım ve gıda sektöründe bu belgeyi alan ilk şirket olduğu gibi, aynı zamanda dünyada da susam tohumu üzerine EPD belgesi alan ilk şirket olmuştur.

Agripark Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında bitkisel atıklar, enerji ve organik gübre üretimi amacıyla biyogaz tesisine gönderilmektedir. Agripark Kompost Projesi ile tesisteki organik atıkların komposta dönüştürülmesi amacıyla kompost makinesi yatırımı yapılmıştır.

Şirket bünyesinde faaliyet gösteren Nevşehir Patates Tohumu Deposu, toplam 7.000 ton patates tohumu saklama kapasitesine sahip olup, yüksek teknolojili havalandırma ve soğutma sistemleri sayesinde Türkiye’nin en düşük fire oranıyla faaliyet gösteren patates tohum deposudur.

Toros Tarım Ceyhan Üretim Tesisi, Adana

Biyoçeşitlilik

Biyoçeşitlilik, dünya üzerindeki canlı hayatının devamlılığı için temel bir bileşendir. Genler, türler ve ekosistem hizmetleri birçok üretim süreci için kritik girdiler olup, işletmeler atıklarını arıtmak ve dağıtmak, toprak ve su kalitesini korumak için sağlıklı ekosistemlere ihtiyaç duyarlar.

İnşaat ve tarım gibi biyoçeşitlilik üzerinde etkisi olan sektörlerde faaliyet gösteren Tekfen Grubu, Biyoçeşitlilik Politikası doğrultusunda faaliyetleri sırasında ekosistemin ve türlerin korunmasına yönelik gerekli önlemleri almayı taahhüt etmektedir. Biyoçeşitlilik riskinin yönetilmesinde Biyoçeşitlilik Eylem Planı, Ekoloji Yönetim Planı ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporları temel alınmaktadır. Bu kapsamda fauna gözlem ve koruma eylemleri, proje sahalarında bulunan türlerin etki alanı dışında tutulması için benzer habitatlara taşınması ve rehabilitasyon gibi çalışmalar gerçekleştirilmektedir.

İnovasyon

Pandemi ve getirdiği değişiklikler, yeni teknolojilerin hızla artmasına yol açarken işletmeleri de varlıklarını muhafaza edebilmeleri için bu teknolojilere uyum sağlamaya zorlamaktadır. Şartlar yeni teknolojilerin benimsenmesini önemli ölçüde hızlandırmış ve bunların çoğu kalıcı olmuştur. (8 Technology Trends for Innovative Leaders in a Post-pandemic World - WEF)

Diğer taraftan yıkıcı teknolojiler mevcut ürün ve hizmetlerin yerini aldıkça ve yeni fırsatları ortaya çıkardıkça belirsizlikler de artmaktadır. Bunun için yeniliklere yatırım yaparken, doğru zamanda doğru teknolojilerin seçimi, ileride ortaya çıkabilecek farklı risklere hazırlık, inovasyon ve dijitalleşmenin getirdiği yetenek değişimi gibi konuları içerecek güçlü ve çevik stratejiler geliştirilmesi gerekmektedir. (Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021 - KPMG)

Tekfen’in ana iş alanlarını oluşturan tarım ve inşaat gibi sektörler, toplumların yaşamsal ihtiyaçlarına cevap vermekte ve toplumların kalkınmasında önemli rol oynamaktadır. İklim krizi ve pandemi gibi gelişmeler, birçok sektörün mevcut iş modelleri ve teknolojik altyapılarının sürdürülebilir bir yapıya sahip olmadığını ortaya koymuştur. İnovasyon, aynı zamanda küresel ekonomilerin karşılaştığı pandemi sonrası zorluklar ile iklim krizi ve eşitlik gibi sorunların üstesinden gelmek için kritik öneme sahiptir.

Tekfen Holding şirketlerinin faaliyet gösterdiği iş kolları, inovasyon ve teknolojik gelişime açık sektörlerden oluşmaktadır. Yeni mühendislik uygulamaları, dijitalleşme ve otomasyon, taahhüt projelerinde iş süreçlerini kısaltarak hata oranlarını en aza indirmekte, ayrıca İSG risklerini azaltarak daha güvenli bir çalışma ortamının yaratılmasına katkı sağlamaktadır. Tarım sektöründe ise inovasyon yaklaşımının ana başlıkları arasında değişen iklim koşullarına ve kuraklığa dayanıklı tohumlar geliştirilmesi, doğal kaynakların sorumlu kullanılması, tarımsal verimliliği artıracak yenilikçi üretim yöntemleri, akıllı tarım teknolojileri, düşük karbonlu gübre ve hasat yöntemleri öne çıkmaktadır. Tekfen Tarım ve Toros Tarım, bünyelerinde bulunan Ar-Ge Merkezleri öncülüğünde bu doğrultuda çalışmalar yürütmektedir.

Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, Mersin

Ar-Ge ve İnovasyon Kültürü

Tekfen’in sürdürülebilirlik konusunda odaklandığı alanlardan biri de şirket iş süreçlerini ve hizmetlerini iyileştirecek, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesini sağlayacak ve şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim performansını iyileştirecek yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi için hayati öneme sahip olan Ar-Ge ve inovasyon kültürünü Grup içinde yaygınlaştırmaktır. Tekfen, bu amaçla tüm iş süreçlerinde yenilikçi fikirlerin filizlenmesi için hem şirket çalışanlarının hem de dış paydaşların süreçlere katılımını teşvik etmektedir. Şirketin ihtiyaç duyduğu alanlardaki yenilikçi yaklaşımlar yarışma ve ödül sistemleri ile desteklenmektedir.

Tekfen İnşaat

Çalışanların inovasyon konusundaki farkındalığını artırmak ve dijitalleşme projelerinde bölümlerin katkısını maksimum düzeye çıkarmak amacıyla, iş analisti pozisyonunun görevini yapabilecek kişiler bölüm yöneticileri tarafından kendi ekipleri arasından seçilerek, bu kişilere 8-10 haftalık ana süreç ve dijital süreç eğitimleri verilecektir. Böylece gerekli bilgi birikimi yaratılarak, bölümlerde ihtiyaçların belirlenmesi, tanımlanması ve bilgi teknolojileri altyapısı kurulduktan sonra test aşamaları bölüm içi personel ile yürütülebilecektir.

FNN Sürdürülebilirlik Merkezi

FNN Sürdürülebilirlik Merkezi, Tekfen İnşaat’ın Adana, Ceyhan’daki Güney Anadolu Ana Tamir Bakım Tesisi (GAT) sahasında 2021 yılı ocak ayında faaliyete başlamıştır. Projede birçok çevre ve insan dostu özellik tasarım ve inşaat süreçlerine entegre edilerek, çevresel etkisi en aza indirilmiş bir tesis yapılması amaçlanmıştır.

FNN Sürdürülebilirlik Merkezi, 450 m² alana sahip güneş panelleri yoluyla 77.606 kWh/yıl enerji üreterek elektrik ihtiyacının %45’ini kendisi karşılamaktadır. Atık suların geri dönüştürülmesi, peyzaj kullanımları, endemik bitkileri, cephe gün ışığı değerleri ve aydınlatma tasarımı ile özel çözümlerin uygulandığı yapının enerji korunumu ve sürdürülebilirlik değerleri LEED Platinum Sertifikası ile belgelenmiştir. EPA standardına uygun olarak yağmur ve yoğuşma suyu sistemleriyle su kullanımında %50 verimlilik sağlanmıştır. Bina yapısının %20’sinde geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılmıştır. Merkezde ayrıca rekreasyon amacıyla tasarlanan bir yeşil teras alanı bulunmaktadır.

Tekfen Mühendislik

Tekfen Mühendislik 2021 yılında şirket içinde bir inovasyon yarışması düzenlemiştir. Yarışmayı kazanan 4 proje ödüllendirilmiştir. Ödüllendirilen projeler şunlardır:

  • Biyogazdan DMR Yöntemi ile Hidrojen Üretimi
  • Daha İyi Bir Gelecek İçin Akıllı Şehir Çözümleri
  • Ara Taksi Durakları ve Dijital Ulaşım
  • 3 Boyutlu Basılı Yapılar

Toros Tarım

  • Toros Tarım, üniversite-sanayi-sektör iş birliğinde inovasyon yönetimi yetkinliğinin artırılması, inovasyon yönetimi altyapısının güçlendirilmesi ve kurumsal inovasyon sistemlerinin tasarlanması amacıyla oluşturulan InoSuit - İnovasyon Odaklı Mentorluk Programı’na 2019 yılında dahil olmuştur. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Toros Tarım ve Mersin Teknopark (Technoscope) ortaklığında yürütülen program, Toros Tarım Ar-Ge Merkezi tarafından koordine edilmektedir.
  • InoSuit Projesi paralelinde, Toros Tarım’da inovasyon kültürünü desteklemek amacıyla 2019 yılında İNOVATİF - Toros İnovasyon Bülteni yayımlanmaya başlamıştır. Bültende tarım sektöründe inovasyon içerikli konulara, tarımsal teknolojik gelişmelere, sürdürülebilir tarımsal uygulamalara ve söyleşilere yer verilmektedir. 2021 yılında 12 adet Toros İnovasyon Bülteni ve 3 adet Ar-Ge bülteni yayımlanmıştır. Ayrıca inovasyona yönelik eğitim etkinlikleri yapılmış ve inovasyon bilgilendirme posterleri hazırlanmıştır. İNOVATİF- Toros İnovasyon bültenlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tekfen Tarım

  • Tekfen Tarım, Türkiye’nin önemli araştırma merkezlerinden Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile 2019 yılından bu yana stratejik iş birliği yapmaktadır. Bu doğrultuda kurum ve çalışanlar arasında sinerji oluşturmak amacıyla her yıl geniş katılımlı workshoplar gerçekleştirilmekte, ayrıca açık inovasyon kapsamında kültürel ve teknik çeşitlilikle fikir ve projeler geliştirilmektedir.
  • Tekfen Tarım, “Düşün gerçek olsun, inovasyonla hayat bulsun!” marka tescilli sloganı ile çalışanları arasında inovasyon kültürünü yaygınlaştırmak üzere çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Şirkette İnovasyon Takdir ve Ödül Sistemi mevcut olup, 2021 yılında İnovasyon Kulübü faaliyetlerini değerlendirmek ve kulüp üyelerinin beklenti ve önerilerini öğrenmek amacıyla Çalışan İnovasyon Anketi yapılmıştır. Ayrıca şirketteki inovasyon yönetimi ve performansını değerlendirmek ve gelişim alanlarını tespit etmek üzere Kurumsal İnovasyon Sistemi Anketi gerçekleştirilmiştir.
  • İnovasyon Kulübü, şirket içi inovasyon ve yaratıcılığı teşvik etmek için kurulan “İnovasyon Odası”nda 2021 yılında da etkinlik ve faaliyetlerine devam etmiştir. İnovasyon Kulübü etkinlikleri, fikirler ve durumları, iş birliği projeleri yıllık hazırlanan iç bülten ile takip edilmektedir.

Fikir Yönetim Sistemi

İnovasyon kültürünü yaymak amacıyla oluşturulan İnovasyon Kulübü çalışmaları kapsamında Tekfen Tarım, Alanar ve HTF’den, farklı disiplinlerde ve tecrübeye sahip 40 gönüllü üye, yeni fikirler üretmek üzere toplam 29 etkinlikte bir araya gelmiştir. Farklı platformlardan gelen yenilikçi fikirlerin değerlendirildiği ve seçilen fikirlerin uygulamaya alınması için çalışmaların yürütüldüğü Fikir Yönetim Sistemi’nde, 4’ü hayata geçmiş toplam 14 proje bulunmaktadır. Yürütülen projelerden uygun olanlar için 1’i ulusal ve 3’ü uluslararası olmak üzere farklı fon destek programlarına başvurular yapılmış olup 2 proje fon desteği almıştır.

Ar-Ge Çalışmaları

Şirketlerin katma değeri yüksek ürün ve hizmetler sunmasına olanak sağlayarak olumsuz piyasa koşullarından ve yıkıcı rekabetten korunmalarına yardımcı olan Ar-Ge ve inovasyon, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmada önemli bir unsur olan çevresel performansının iyileştirilmesinde de önemli bir role sahiptir.

Tekfen, sürdürülebilirlik alanında ortak değer yaratan, iş süreçlerini iyileştiren ve yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirilmesini sağlayan Ar-Ge çalışmalarını kurumsal bir çerçevede sürdürmektedir. Grup hem kurum içi hem de kurum dışı Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik çalışmalarını bünyesindeki Ar-Ge Merkezleri, Tekfen Ventures ve Boğaziçi Üniversitesi FNN Tekfen Kuluçka Merkezi aracılığıyla gerçekleştirmektedir.

  • 2021 yılında Grup genelinde Ar-Ge’ye yaklaşık 28 milyon TL yatırım yapılmıştır. Ayrıca 1 patent ve 5 faydalı model başvurusu yapılmıştır.
  • Toros Tarım Ar-Ge Merkezi ve Tekfen Tarım Agripark Ar-Ge Merkezi’nde, 16’sı tam zamanlı Ar-Ge personeli olmak üzere, toplamda 54 eşdeğer zamanlı çalışan istihdam edilmektedir. Tekfen İmalat Tasarım Merkezi’nde ise 23 personel ile faaliyetler yürütülmektedir.

Toros Tarım

2017 yılında Türkiye’de bitki besini alanında bir ilk olarak kurulan Toros Tarım Ar-Ge Merkezi’nde tarımsal verimliliğe katkı sağlayacak ve çevreye duyarlı yeni gübre türleri geliştirmenin yanı sıra mevcut ürünlerin iyileştirilmesi, ülkemizde imal edilmeyen ürünlerin yerli olarak üretilmesi, üretim süreçlerinin geliştirilmesi, optimizasyonu, üretimde enerji tasarrufu ve çevresel etkilerin azaltılması gibi konularda çalışmalar yürütülmektedir.

Ar-Ge Merkezi’nde kendi olanakları çerçevesinde sürdürülen çalışmalara ek olarak 3 adet TÜBİTAK 2244 projesi, 1 adet TÜBİTAK 1501 projesi ve 1 adet TAGEM projesi yürütülmektedir. Söz konusu projeler için Ankara Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi ve Konya Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü ile iş birlikleri yapılmaktadır.

  • SAM Konsorsiyumu

2020 yılında sürdürülebilirlik için uluslararası bir girişim olan Belmont Forum’un çağrısı kapsamında ve Maryland Üniversitesi Çevre Bilimleri Merkezi koordinatörlüğünde başvurusu yapılan SAM Konsorsiyumu projesi uluslararası çapta fonlanmaya hak kazanmıştır. Proje, konsorsiyumda yer alan ABD, Avusturya, Brezilya, Fas, Güney Afrika ve Türkiye olmak üzere 6 farklı ülkeden 11 kurum ve kuruluş tarafından yürütülmektedir. Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, projeyi Toros Tarım bünyesindeki Kurumsal Sürdürülebilirlik Yönetişim Direktörlüğü ve Teknik Pazarlama Departmanları ile iş birliği içinde yürütmektedir. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir tarımı ekonomik, teknolojik, çevresel, iklimsel ve insani kalkınma gibi sosyal boyutlardan ölçen “Sustainable Agriculture Matrix - Sürdürülebilir Tarım Matrisi” (SAM) ile disiplinlerarası ortak projelerin desteklenmesi planlanmaktadır. 2021 yılında projeye yönelik çalışmalar devam etmiştir.

  • Antikek Projesi

Gübrelerde elleçleme ve farklı iklim koşulları gibi çevresel faktörlere bağlı olarak fiziksel bozulmalar oluşturan kekleşme sorunu, tarımsal uygulamalarda verimsizlik oluşturarak maliyeti olumsuz etkilemektedir. Proje kapsamında, farklı gübre türlerindeki kekleşme probleminin önlenmesine yönelik olarak ürün bazında çalışmalar yapılmakta ve hem kimyasal içerik hem maliyet açısından en uygun antikek maddelerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır.

TÜBİTAK destekli başlatılan yeni bir Ar-Ge projesi ile daha yüksek performans sağlayan bir antikek ürünü belirlenmiş ve üretimde kullanılan antikek ürünü bununla değiştirilmiştir. Proje kapsamında 2 adet makale çalışması literatüre kazandırılmıştır.

Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, Mersin

149

Tekfen Tarım, Turkishtime tarafından her yıl yayımlanan Ar-Ge 250 listesinde 2020 verileri itibarıyla 149. sırada yer almıştır.

Tekfen Tarım

Tekfen Tarım, tarım sektöründeki sorunlara ve fırsatlara yenilikçi çözümler geliştirerek katma değer oluşturmak amacıyla inovasyon ve dijital tarım faaliyetlerine öncelik vermektedir. Tekfen Tarım’ın biyoteknolojik tarımsal üretim ve araştırma faaliyetlerini yürüttüğü Agripark Ar-Ge Merkezi, Türkiye’nin ilk ve sayılı teknolojik tarım merkezlerinden biri olup 2018 yılında Ar-Ge Merkezi olarak tescil edilmiştir. Anadolu’nun zengin biyoçeşitliliğini bir kaynak olarak değerlendiren Agripark’ta, Türk tarımının geleceğine yönelik önemli çalışmalar yürütülmekte ve çiftçilere hastalıklardan ari, kaliteli tohumluk ve fidan tedarik edilmektedir. Merkezde 17 farklı proje yürütülmekte olup, bunlardan 11 adedi öz kaynaklı, 4 adedi ulusal destekli ve 2 adedi de uluslararası destekli projelerdir.

Agripark, odaklandığı temel alanlardan biri olan patates tohumluğunda doku kültürü yöntemini kullanarak 6 çeşitte hastalıksız ve verimli patates tohumu üretimi yapmaktadır. Bunun dışında 4 çeşit üzerinde çalışmalar sürmektedir. Merkezde ayrıca hastalık etmenlerine karşı dayanıklı patates çeşitlerinin geliştirilmesi için çeşitli Ar-Ge projeleri yürütülmektedir.

Patates tohumlarında olduğu gibi doku kültürü yöntemiyle steril ortamda üretilen muz fidanları da üreticilere daha yüksek verim ve kalite sunmaktadır. Endemik ürünlerin geliştirilmesine önem verilen Agripark’ta, Anamur muzu gibi Türkiye’ye mahsus lezzetlerin sağlıklı koşullarda çoğaltılmasına ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.

Türk halkının temel gıda maddelerinden buğday alanında da öncü çalışmalara imza atan Agripark, tarihsel olarak buğdayın anavatanı olan Anadolu’nun zengin gen kaynaklarını kullanarak verimli ve yüksek kaliteli ekmeklik, makarnalık buğday, tritikale ve arpa çeşitleri geliştirmektedir. 2021 yılında, Anadolu coğrafyasında hububat tarımı yapılan farklı ekolojilere uyumlu ve farklı türlere ait 2 makarnalık, 8 ekmeklik ve 1 arpa çeşidinin üretimi gerçekleştirilmiştir.

2021 yılında 2 ekmeklik buğday çeşidi T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü tarafından tescil edilmiştir. 3 ekmeklik buğday ve 1 arpa çeşidinin ise tescil başvurusu yapılarak üretim izni alınmıştır.

Tekfen Tarım Agripark Ar-Ge Merkezi, Adana

  • “Meyvelerin Dalından Tüketiciye Kadar Blok Zinciri Teknolojisi ile İzlenebilirliğinin Sağlanması” projesi, TÜBİTAK 1707 Siparişe Dayalı Ar-Ge Programı kapsamında destek almaya hak kazanmıştır. Proje ile son tüketicilerin, ürünün meyve bahçesinden markete kadar tüm hikâyesine kolayca ulaşabilmeleri hedeflenmektedir.
  • Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM), Akdeniz Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi, Çukurova Üniversitesi, TÜBİTAK ve Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ile işbirliklerine 2021 yılında da devam edilmiştir.
  • Agripark’ın, Tekfen Ventures’ın yatırım portföyünde yer alan Tropic Biosciences ile muz fidanı konusunda yürüttüğü yakın iş birliği 2021 yılında da devam etmiştir. Dünyada önemli bir besin maddesi olan muzun virüs ve fungal hastalıklardan ari olarak besin değerini ve verimliliğini artırmaya yönelik ıslah çalışmaları yapan Tropic Biosciences, başlangıç materyali olan erkek muz çiçeğini Tekfen Tarım’dan temin etmektedir. Tropic Biosciences’a 2021 yılı içerisinde iklim kontrollü özel kutular içinde kök ortamında 300 adet doku kültürü gönderilmiştir.

İklim değişikliği, yoksulluğu ortadan kaldırma çabalarını olumsuz etkilerken, sürdürülebilir kalkınmayı ve küresel gıda güvenliğini sağlama yeteneğimizi tehdit etmektedir. (Climate Change - FAO) Gıda güvencesi olmayan insan sayısı iki yılda iki katına çıkarak pandemi öncesi 135 milyondan 276 milyona ulaşmıştır. İklim değişikliğinin yanı sıra Covid-19, artan eşitsizlik ve savaşlar da gıda güvenliği üzerindeki tehdidi artırmaktadır. (Nations Must ‘Act Together, Urgently and With Solidarity’ to End the Food Insecurity Crisis - UN, WEF)

Gıda tedarikinde yaşanan belirsizlik ve kırılganlıklar, tüm dünyayı etkileyecek boyutta bir riske dönüşme potansiyeline sahiptir. (New Scenarios on Global Food Security based on Russia-Ukraine Conflict - FAO) Bu nedenle tedarikte güvenliği sağlamak kadar, yeterli ve iklim değişikliğine dayanıklı tarımsal üretim de öne çıkmaktadır.

Tekfen Tarım’ın hedefleri arasında abiyotik ve biyotik stres faktörlerine karşı tolerant (dayanıklı) ve sürdürülebilir gıda güvenliğini sağlayacak çeşitleri geliştirmek yüksek önceliğe sahiptir. Biyoteknolojik ve klasik ıslah tekniklerinin kullanıldığı ekmeklik buğday ıslah çalışması ile ülkemizin farklı ekolojik koşullarına uygun, küresel iklim değişikliğinden en az şekilde etkilenen, yüksek verimli, hastalık ve zararlılara tolerant (dayanıklı) ekmeklik buğday çeşitlerinin üretilmesi hedeflenmektedir. Buğday ıslahında kazanılan deneyim ve bilgi birikimi Tekfen Tarım tarafından arpa, patates, susam, yulaf vb. bitkilerde de kullanılmaya başlamıştır.

Tekfen Mühendislik

  • HiFlex Konsantre Güneş Enerji Santrali

Dünyanın en büyük makarna üreticilerinden İtalyan Barilla’nın, üretimdeki karbon ayak izini azaltmak için 7 ülkeden 11 firmanın iş birliğiyle başlattığı AB destekli HiFlex Projesi’nin önemli ayaklarından biri olan güneş sahasının tüm mühendislik çalışmaları Tekfen Mühendislik tarafından yürütülmektedir. Proje kapsamında, Tekfen Mühendislik tarafından 2021 yılı içerisinde çeşitli prototip denemeleri yapılmış, güneş takip sistemi için kontrol yazılımı geliştirilmiş ve kontrol kartlarının denemelerine başlanmıştır. 5 adet heliostattan (güneş takip aynası) oluşan demo tesisinin 2022 yılında Tekfen Mühendislik Ar-Ge ofisinin de bulunduğu İstanbul Teknopark içerisinde devreye alınması planlanmaktadır.

  • P&ID Dijitalleştirme Projesi

Mühendislik dokümanlarının görüntü işleme ve yapay zekâ teknolojileri ile işlenmesini amaçlayan P&ID (Borulandırma ve Enstrümantasyon Diyagramları) Dijitalleştirme Projesi’nde sembol işleme içerikli ilk faz 2021 yılında başarıyla geçilmiştir. İTÜ yapay zekâ laboratuvarı Simit Lab ile ortak yürütülen projede ikinci faz olan kullanıcı arayüzü tasarımı Tekfen Mühendislik yazılım ekibinin katkıları ile devam etmektedir.

Tekfen İmalat

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Tasarım Merkezi Belgesi’ne sahip olan Tekfen İmalat, TÜBİTAK iş birliğinde Ar-Ge projeleri de geliştirmektedir.

  • TİMAŞ Nikel 9 Projesi

Ülkemizde %9 nikel alaşımlı depolama tankları henüz üretilmemekte olup, bu özellikteki tankların tasarım ve üretim proseslerinin iyileştirilmesi kapsamında TÜBİTAK ile TEYDEB projesi gerçekleştirilmiştir. Aşırı düşük sıcaklıklarda (-196°’ye kadar) sıvı fazında depolanan kriyojenik maddeler (LNG, vb.) çeliği kırılgan hale getirdiğinden, bu maddelerin depolanması için özel alaşımlı malzemelerin kullanılması gerekmektedir. %9 nikel alaşımlı malzeme, belirtilen düşük sıcaklıklarda sünekliğini korumakta, ayrıca yüksek basınca mukavemetinin iyi olması nedeniyle büyük depolama kapasitelerine cevap verebilmektedir. Proje kapsamında 1 adet prototip depolama tankı imal edilmiştir.

Tekfen Ventures

Pandeminin dijitalleşme ve inovasyon üzerindeki hızlandırıcı etkisi 2021 yılında devam etmiş ve iş yapma modelleri ile ihtiyaçların büyük değişikliğe uğradığı bu dönemde girişimcilik ekosistemine yapılan yatırımlarda büyük artış gözlemlenmiştir. Marketwatch Ocak 2022 verilerine göre küresel girişim sermayesi yatırımlarının 2021 yılında ikiye katlanarak 621 milyar doları aştığı tahmin edilmektedir.

2016 yılında kurulmuş olan Tekfen Ventures, girişim ekosistemindeki erken aşama teknoloji şirketlerine yatırım yapan kurumsal bir risk sermayesi şirketidir. Tekfen’in faaliyet gösterdiği tarım, inşaat, gayrimenkul, imalat ve kentsel teknoloji sektörlerindeki inovatif girişimleri yakından takip eden şirket, bu girişimlerin pazardaki konumlarını, iş modellerini ve gelecek planlarını ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, doğru aşamadaki şirketlere, kurumsal ve finansal olarak yatırım yapmaktadır. Tekfen Ventures portföy şirketleri, geliştirdikleri inovatif çözümler ve teknolojilerle, geleneksel iş modellerini büyük ölçüde değiştirme, çevresel ve sosyal sorunların çözümüne katkı sağlayarak fark yaratma potansiyeline sahiptir.

Tekfen Ventures, 2021 yılında yatırımcısı olduğu Prospera Technologies’in satışını gerçekleştirmiş ve yatırımlarına iki yeni şirketi daha eklemiştir. Bu girişimlerden biri olan Mosaic, 120 milyar dolarlık ABD konut inşaatı endüstrisine yönelik bir teknoloji şirketidir. Şirket, sektörün zayıflama eğilimini durdurmak ve kârlılığını artırmak için ürün ve malzemelerden ziyade inşaatın yapım sürecini daha verimli hale getirecek teknolojilere odaklanmaktadır. Bir başka inşaat teknolojisi şirketi olan Avvir ise inşaat hatalarını tespit etmek için lazer taramasından ve yapay zekâdan yararlanmaktadır.

2021 yılı itibarıyla portföyünde farklı alanlarda faaliyet gösteren 13 girişim bulunan Tekfen Ventures, yeni faaliyet döneminde küresel tarım, inşaat ve imalat endüstrilerini yeniden tasarlayan inovatif girişimleri destekleme misyonunu sürdürmektedir.

Tekfen Ventures Yatırımları

Girişimlerle ilgili detaylı bilgiye Tekfen Holding Faaliyet Raporu’nun 122-135 sayfaları arasından ulaşabilirsiniz.

Avvir

İnşaat hatalarını tespit etmek için lazer taraması ve yapay zekâ kullanan bir inşaat teknolojisi şirketidir.

Claroty

Kapsamlı siber güvenlik platformu ile operasyonel teknoloji, nesnelerin interneti (IoT) ve endüstriyel nesnelerin interneti (IIoT) de dahil olmak üzere, endüstriyel ortamları koruyup optimize etmektedir.

Latch

Binaya ve bina içindeki her erişim noktasına giriş-çıkışları tek bir platformdan yönetme olanağı veren Latch, ayda 2 milyondan fazla kilit açma işlemine destek vermektedir.

Mosaic

İnşaat sektöründe ürün ve malzemelerden ziyade yapım sürecini standartlaştırmayı amaçlamaktadır.

Petra

Tüm jeolojik yapılarda verimli ve ucuz bir şekilde delme işlemi gerçekleştirebilen, temassız tünel açma teknolojileri geliştirmektedir.

Phospholutions

Patentli teknolojisi RhizoSorb ile fosforlu gübrelerin verimliliğini artırırken, çevresel etkilerini azaltmaktadır.

Pivot Bio

Bitkilerin büyümesinde kilit role sahip olan azotun üretiminde ve bitki tarafından alımında mikroplardan yararlanan Pivot Bio’nun ürünleri, küresel ısınma ve yüzey suyunun kaybı gibi sorunlarla mücadeleye yardım ederken, çiftçilerin verimliliğine de katkı sağlamaktadır.

Quanergy

Nesneler arasındaki mesafeyi ölçerek görüş alanını gerçek zamanlı olarak haritalayabilen LiDAR (Light Detection and Ranging) sensörlerini üretmektedir.

Sight Machine

İmalat üretkenliğinde hızlı artışlar sağlayan bir yazılım platformu sunan Sight Machine, imalat sektörü için veri analizi çözümleri üretmekte ve geliştirdiği teknolojilerle bir sanayi tesisindeki tüm üretim bilgilerini toplayarak gerçek zamanlı raporlama yapabilmektedir.

Soft Robotics

İşgücü kıtlığı, işçi sağlığı ve hükümetlerce zorunlu kılınan gıda güvenliği düzenlemelerine tabi olan endüstrilerin acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere makine üreticilerine otomasyon çözümleri geliştirmektedir.

StrongArm Technologies

İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğini artırmaya ve kaza riskini azaltmaya yönelik çözümler geliştirmekte, eyleme geçirilebilir iç görüleri kayda almakta, analiz etmekte ve müşterilerine sunmaktadır.

Tropic Biosciences

Yüksek verimli mahsul geliştirmek için gelişmiş bitki ıslahı ve gen düzenleme teknolojileri kullanan bir tarımsal biyoteknoloji şirketidir.

Tekfen’in dijital dönüşüm odağıyla oluşturulan yol haritasındaki proje ve çalışmalar 2017 yılından bu yana Tekfen Holding Bilgi Teknoloji Grup Şirketler Direktörlüğü tarafından sürdürülmektedir.

Dijitalleşme

Dijital dönüşüm, günümüzdeki hemen her işletmenin en temel öncelikleri arasında yer almaktadır. Dijital olarak daha olgun şirketler daha esnek ve hızlı hareket ederek değişime daha kolay uyum sağlayabilmekte ve finansal olarak çok daha iyi sonuçlar elde edebilmektedir. (Putting Digital at the Heart of Strategy - Deloitte)

Tekfen’in dijital dönüşüm odağıyla oluşturulan yol haritasındaki proje ve çalışmalar 2017 yılından bu yana Tekfen Holding Bilgi Teknoloji Grup Şirketler Direktörlüğü tarafından sürdürülmektedir. Grup Şirketlerinin ihtiyaç duyduğu altyapı, iş çözümleri, bilgi güvenliği ve uyum konularında çalışmalar 2021 yılında da devam etmiş ve özellikle uzaktan çalışma, iletişim ve iş birliği araçları, iş süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve siber güvenlik alanlarında yoğunlaşan taleplere çözümler üretilmiştir. Bu sayede maliyet avantajı, donanım ve lisans optimizasyonu, şirketler arası sinerji ve paylaşım, operasyonel verimlilik, kaliteli hizmet, yasa ve regülasyonlara uyumda kolaylıklar sağlanmıştır.

Operasyonel Verimlilik

Dijital dönüşüm projeleri arasında, Grup Şirketlerine hizmet veren ortak platform ve uygulamalar ile operasyonel verimliliği artırmak önemli yer tutmaktadır. Tekfen’in dijital süreç otomasyon platformu olan “Tekflow” kapsamında bugüne kadar önemli sayıda iş süreci dijitalleştirilerek operasyonel verimlilik, izlenebilirlik ve ölçümlenebilirlik sağlanmıştır. 2021 yılında hukuk sözleşme yönetimi, vekâlet yönetimi, Yönetim Kurulu karar süreci, iç denetim bulgu takip sistemi ve SEÇ doküman onay sistemi gibi ortak sistemler devreye alınmıştır. Bunların yanı sıra Grup Şirketleri için ERP, süreç optimizasyonu, süreç otomasyonu ve doküman yönetimi alanında çeşitli projeler tamamlanmıştır.

İşyerlerindeki sağlık birimlerini İş Sağlığı ve Güvenliği alanında bilişim altyapısıyla desteklemek amacıyla İş Yeri Sağlık Bilgi Sistemi kullanıma alınmıştır. Grup Şirketlerinin önemli finansal verilerinin takibini sağlayan “Finansal Dashboard” projesinin ise kapsam ve derinliği artırılarak Foreks ile entegrasyonu tamamlanmıştır.

Dijital Çalışma Ortamı

Dijital dönüşüm yol haritasının önemli hedeflerinden biri de, Tekfen çalışanlarının mekândan ve zamandan bağımsız olarak işlerini yürütebilecekleri bir dijital çalışma ortamının sağlanmasıdır. Bugüne kadar altyapı, iletişim ve iş birliği platformları, dijital araçlar ve iş süreçlerinin dijitalleşmesi konularında elde edilen kazanımlar, özellikle pandemi şartlarına uyum sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Tekfen Holding, ofis ve uzaktan çalışmanın bir arada yürütüldüğü hibrit çalışma modellerini uygulamaktadır.

Tekfen’de tüm Grup Şirketlerinde kullanılan Oracle İK sisteminde uzaktan çalışma talep süreci kurulmuş ve İK ekiplerinin değişiklik talepleri gerçekleştirilmiştir. 2021 yılında iletişim platformları, video konferans ve webinar hizmetleri verimli ve yaygın bir şekilde kullanılmaya devam etmiştir. Tekfen çalışanları için hazırlanan self servis BT platformu da etkin şekilde kullanılmaktadır.

2021 yılında dijital çalışma ortamı projelerine devam edilmiştir. “Tekİmza” adlı platform devreye alınmış ve bu sayede Tekfen Holding ve Grup Şirketlerindeki iş süreçlerinde e-imza kullanılmaya başlamıştır. “Tekİmza” platformu, iş akışlarının otomasyonu için “Tekflow” platformu ve doküman yönetimi ihtiyaçlarına yönelik “Bilge” platformu ile entegre çalışır hale getirilmiştir.

Ağ ve İnternet Erişim Hizmetleri

2019 yılında devreye alınan Tekfen Kurumsal Ağ ve Güvenlik yapısı “TekNET” sayesinde 10 Grup Şirketinin Türkiye’deki 50’den fazla işyeri, kapalı devre geniş alan ağı üzerinden güvenli bir şekilde ortak uygulamalara ve kurumsal internet hizmetine erişebilmektedir. Lokasyon erişilebilirlik oranları yedekli devreler ile %99,5 ve üzerine çıkarılmış olup, %30’un üzerinde maliyet avantajı sağlanmıştır. Tüm lokasyon, devre ve cihazların Ağ Operasyon Merkezi’nce 7/24 izlenmesi sayesinde işlerin kesintisiz ve güvenli bir şekilde sürdürülmesi sağlanmaktadır. 2021 yılında da tüm Grup Şirketlerinin ihtiyaçları doğrultusunda iyileştirmeler, yeni lokasyonların açılması, yeni ağ servislerinin devreye alınması ve uzaktan çalışmaya paralel kapasite artışları gerçekleştirilmiştir.

Siber Güvenlik

Pandemi sonrasında yaygınlaşan uzaktan çalışma sistemleri güvenlik açıklarının artmasına neden olmuş ve dünyada siber saldırıların büyük oranda artmasına yol açmıştır. Tekfen Holding, siber güvenliği en üst düzeyde sağlamak amacıyla aşağıdaki adımları atmıştır:

  • Tekfen Holding, kurumsal verileri doğru bir şekilde muhafaza ederek gizli ve güvende tutmak amacıyla ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi standartlarını uygulamaktadır. Bu kapsamda kurumsal bilgilerin erişilebilirliğine, bütünlüğüne ve gizliliğine yönelik olası riskleri tanımlamaya ve tanımlanan riskleri skorlarına göre çeşitli kontrol ve teknolojilerle takip etmeye yönelik çalışmalar yürütülmektedir.
  • İş sürekliliği ve felaketten kurtarma süreci kapsamında kurumsal veri yönetimi kesintisiz, etkin ve güvenli bir şekilde yapılmaktadır. ISO 27001 iç ve dış denetim süreçleri ile kritik sistemler için testler uygulanmaktadır. Yıllık olarak yapılan testler gözden geçirilip, süreç güncellemeleri ve iyileştirilmeleri yapılarak raporlanmaktadır.
  • Tekfen’de “TekNET” kurumsal ağ altyapısı ile siber güvenlik alanında önemli yatırımlar gerçekleştirilerek güvenli bir altyapı oluşturulmuştur. 2021 yılında da siber güvenlik kapsamında geliştirmelere devam edilmiş ve yeni nesil güvenlik tehditlerine karşı davranış analizi temelli son kullanıcı güvenliği sistemi devreye alınmıştır. Yapılan çalışmalarla güvenlik skoru %84’ten %94’e yükseltilmiştir. Ayrıca Siber Güvenlik İstihbarat Hizmeti ile güncel güvenlik olayları, internet ve sosyal medya üzerindeki Tekfen ile ilgili özel gelişmeler takip edilmeye başlamıştır.
  • İş sürekliliğinin sağlanması ve SPK Bilgi Sistemleri Yönetim Tebliği’ne uyum açısından büyük önem taşıyan “Bilgi Teknolojileri Felaketten Kurtarma Merkezi”, Adana Ceyhan’da inşa edilen FNN Sürdürülebilirlik Merkezi bünyesinde devreye alınmıştır. Tekfen Holding Bilgi Teknolojileri Grup Şirketler Direktörlüğü bünyesinde işletilen merkez tüm Grup Şirketlerinin kullanımına açıktır. Ortak hizmetler ve Tekfen Holding’e ait tüm kritik uygulamalar, olası bir felaket anında bu merkez üzerinden çalışabilecek şekilde tasarlanmıştır. Kritik sistemler için iş sürekliliği testleri yıllık olarak yapılmaktadır.
  • Tüm Tekfen Grup Şirketlerinde ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi standartları referans alınmakta ve etkinliği sürekli iyileştirilmektedir. 2021 yılında yapılan denetim sonrasında Tekfen Holding ISO 27001 sertifikası yenilenmiştir.
  • SPK Bilgi Sistemleri Yönetim Tebliği’ne uyum konusunda çalışmalar düzenli olarak devam etmektedir. Bu yönde hazırlanan dijital takip sistemi üzerinden aksiyon ve çalışmalar 2021 yılında da aylık olarak takip edilmiştir. Tebliğ uyarınca her yıl yapılması zorunlu olan sızma testleri tüm Grup Şirketlerinde gerçekleştirilmiş ve bulguların takibi şirketlerle koordineli bir şekilde sağlanmıştır.
  • Bilgi güvenliği farkındalık çalışmaları kapsamında tüm Tekfen çalışanlarının dahil olduğu oltalama çalışmaları, e-eğitimler ve duyurular 2021 yılında da yoğun şekilde devam etmiştir.

FNN Sürdürülebilirlik Merkezi, Adana

Toros Tarım

  • “Toros Çiftçi” Uygulaması

Toros Tarım’ın değer zincirinde en önemli etki alanlarından biri gübrelerin kullanım aşamasıdır. Çiftçilerin gübre kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi, bu aşamadaki etkilerin azaltılması ve doğru yönetilmesi açısından büyük öneme sahiptir. Dijital tarım uygulamaları, veri odaklı bir tarım ekosisteminin temelini oluşturmaktadır. Çiftçilere karar verme ve kaynaklarını etkin kullanma yönünde destek olan dijital teknolojiler, zirai alanlarda gübreleme ve sulama gibi ihtiyaçların tespit edilmesi, gübrenin doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılması ve ürünlerin gelişiminin takip edilmesi yoluyla ürünün verimliliği ve kalitesi üzerinde doğrudan etkili olmaktadır.

Toros Tarım’ın, teknolojik gelişmelerden çiftçileri de yararlandırmak amacıyla 2016 yılında hizmete aldığı “Toros Çiftçi” uygulaması, bilgisayar, akıllı cep telefonu veya tabletlere ücretsiz olarak indirilebilen çiftçi dostu bir karar destek uygulamasıdır. Hava durumu tahminleri, toprak ve bitki verilerini bir araya getirerek çiftçilerin faaliyetlerine yönelik öneriler geliştiren uygulama, tarla bazında hava koşullarını takip ederek üretim ve operasyon kararlarının zamanında ve doğru olarak verilmesine yardımcı olmaktadır. 2021 yıl sonu itibarıyla Toros Çiftçi kullanıcı sayısı bir önceki yıla göre %15 artarak 19.417 kişiye ulaşmıştır. Ayrıca, Toros Tarım’ın teknik gezici ekipleri tarafından kullanılan drone ile görüntüleme ve analiz teknolojisi sayesinde zirai alanların sağlık ve beslenme durumu hakkında en doğru bilgilere ulaşılmakta ve çiftçilere en uygun gübreleme önerileri sunulmaktadır.

Toros Çiftçi hakkında bilgi almak için tıklayın.

Tekfen Tarım

  • Alanar Alansis İzlenebilirlik Platformu

Bahçeden toplanan meyve çeşitlerinin hasat teslim noktasında QR koduyla kayda alınmasıyla başlayıp tüm üretim ve sevkiyat süreçlerine kadar devam eden dijital dönüşüm projesidir.

  • MAD (Meyve Alım Dijitalleşme) Platformu

Dijital dönüşüm projesi kapsamında meyve alım noktalarında Alansis Platformu ile entegre olarak çalışan saha kontrol ve finansal izlenebilirlik platformudur.

Çalışanlar ve Toplum

Tekfen Holding, üretkenliğin artırılması, inovasyon ve esnekliği destekleyen kurum kültürünün benimsenerek geliştirilmesi, global rekabette avantaj sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi için insan sermayesini en önemli kaynağı saymakta, nitelikli ve mutlu çalışanlara sahip olmayı da başarının temel unsurlarından biri kabul etmektedir. Şirket, çeşitliliğe değer veren ve fırsat eşitliğini içselleştirmiş bir şirket kültürünü global bir oyuncu olmanın temel koşulu olarak görmektedir.

Farklı din, dil ve kültürlere mensup çalışanlara eşit çalışma fırsatı sunulan Tekfen’de kapsayıcı, çoğulcu ve çeşitliliği destekleyen bir insan kaynakları stratejisi uygulanmaktadır. 6.000’e yakın şirket çalışanı ve alt yüklenicileriyle birlikte 16.000 kişilik bir aile olan Tekfen’in bir diğer temel önceliği de çalışanlarına adil, güvenli, gelişime destek veren, sağlıklı ve verimli bir iş ortamı sunmaktır.

Cinsiyete Göre Çalışanlar

Yerel İstihdam Oranı

Kategoriye Göre Çalışanlar

Uyruğa Göre Çalışanlar

İş gücü çeşitliliğini bir zenginlik olarak gören Tekfen tüm çalışanlara eşit fırsatlar sunmakta; din, dil, yaş, renk, etnik köken, cinsel yönelim, engellilik ve medeni durum gibi her türlü ayrımcılığın karşısında durmaktadır.

Fırsat Eşitliği ve Çeşitlilik

Çeşitli ve kapsamlı iş gücünden oluşan ekipler oluşturmak, çalışan refahı, üretkenlik ve verimlilik için önemlidir. Çalışanların, özellikle de işin ve iş yerinin geleceğini temsil eden genç nesillerin farklılığa, çeşitliliğe ve açık fikirli, ilerici bakış açısına değer veren kuruluşlarda çalışma beklentisi giderek yaygınlaşmaktadır. (Workplace Diversity & Inclusion: Why it Matters and How You Can Promote It)

Tekfen Holding, tüm iş süreçlerinde temel insan haklarına saygı duymakta, çocuk işçi ve zorla işçi çalıştırmamaktadır. İş gücü çeşitliliğini bir zenginlik olarak gören Grup tüm çalışanlara eşit fırsatlar sunmakta; din, dil, yaş, renk, etnik köken, cinsel yönelim, engellilik ve medeni durum gibi her türlü ayrımcılığın karşısında durmaktadır. Tekfen’de kadın çalışan oranı %10, kadın yönetici oranı ise %15’le kadın çalışan oranının üzerindedir. Kreş hizmetinden yararlanan toplam çalışan sayısı 22’dir.

Ceyhan Çelik Yapı İmalat Fabrikası, Adana

Yetenek Yönetimi

Pandemi ile değişen çalışan beklentileri, son dönemde büyük bir iş gücü hareketliliğini de beraberinde getirmiştir. Daha iyi çalışma koşullarına sahip olmak için işlerinden ayrılan çalışan sayılarında büyük artış gözlenmektedir. Kaspersky’nin “İşin Geleceğini Güvence Altına Almak” başlıklı raporu, Türkiye’deki çalışanların %23’ünün önümüzdeki 12 ay içinde yeni bir işe geçmeyi düşündüğünü ortaya koymaktadır. (Türkiye’deki Çalışanların Yaklaşık Dörtte Biri Salgın Döneminde İş Değiştirmeyi Düşünüyor - Kaspersky)

Halihazırda yetenekli iş gücü eksikliği, tüm şirketlerin ortak riskleri arasında yer almaktadır. Otomasyon ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle dijital becerilere olan talebin artması, mevcut iş gücü eksikliğine ek olarak yetenek açığı yaratmış, bu da yetenek yönetimi ve işgücü planlama sürecine sahip olmanın önemini açıkça göstermiştir. (What is Workforce Planning and Why Is It Important? - Randstad)

Tekfen Holding, riskleri yönetmek için yetenek yönetimine önem vermekte ve bu doğrultuda çalışanlarına;

  • Performans yönetimi sistemiyle bireysel düzeye kadar hedef belirleme ve bu hedeflere ulaşmada ihtiyaç duyulan yetkinlikleri değerlendirme,
  • Örgütsel çeviklik odağında hibrit çalışma modeli kurarak uzaktan çalışmayı düzenli hale getirme,
  • Çalışanların kişisel gelişimlerini desteklemek üzere eğitim programları oluşturma,
  • Kurumun gelecekteki yönetici profilini oluşturabilmek için yöneticilere rollerine göre yetkinliklerini ölçen envanter uygulamaları yapma gibi olanaklar sunmaktadır.

Performans Yönetimi

Performans yönetimi, çalışanların performanslarını çalıştıkları kuruluşların stratejik hedefleriyle uyumlu hale getirmek için önemlidir. (The Evolution of the Performance Management Process - Forbes) Tekfen genelinde uygulanan Performans Yönetim Sistemi ile tüm Grup Şirketlerinde ortak hedefler belirlenmesi ve yüksek performansın adil bir şekilde ödüllendirilmesi amaçlanmaktadır. Performans Yönetim Sistemi şu uygulamalardan oluşmaktadır:

  • Holding ve Grup stratejileri temel alınarak şirket bazlı hedef kartları hazırlanmakta ve şirket hedefleri tek tek bireylere indirgenmektedir. Yıl sonunda, hedef bazında yapılan değerlendirmelerle bireysel başarılar ölçümlenmekte ve mutabakat ile performans yönetim süreci tamamlanmaktadır. 2021 yılında Tekfen Holding ve Grup Şirketlerinin sabit yerleşkelerindeki endirekt çalışanları kapsayacak şekilde toplam 1.164 kişiye performans hedef kartı açılmış ve 7.989 adet bireysel performans hedefi tanımlanmıştır.
  • Holding stratejisine uygun şirket bazlı hedef kartları bireylere kadar indirgenmektedir. Yıl sonunda, hedef bazında yapılan değerlendirmelerle bireysel başarılar ölçümlenmekte ve mutabakat sonrası performans yönetim süreci tamamlanmaktadır. 2021’de çalışanların %30’u performans değerlendirilmesine tabi tutulmuştur.
  • Performans Yönetimi Sistemi kapsamında ihtiyaç duyulan yetkinlikler de değerlendirilmektedir. 360 derece yöntemiyle yapılan değerlendirmelerin çıktıları eğitim-gelişim programlarının tasarımında dikkate alınmakta ve çalışanların kariyer planlamalarını desteklemek amacıyla takip edilmektedir.

Kişisel ve Liderlik Envanteri Çalışmaları

Gelecekteki yönetim kadrosunda hangi profillerin ön plana çıkacağını belirlemek ve kurumun strateji ve hedefleri çerçevesinde “Gelecek Vaat Eden Yönetici” havuzunu şekillendirmek amacıyla çeşitli dönemlerde Kişisel ve Liderlik Envanteri çalışmaları yapılmaktadır. 2021 yılında tüm Grup Şirketlerinden ilk, orta ve üst düzeyde toplam 865 yöneticiye, rollerine göre yönetsel yetkinliklerini ölçen farklı envanter uygulamaları yapılmıştır.

%30

2021 yılında çalışanların %30’u performans değerlendirilmesine tabi tutulmuştur.

Bakû-Tiflis-Ceyhan (BTC) Deniz Terminali, Adana

Örgütsel Çeviklik ve Hibrit Çalışma

Pandeminin etkileri çalışanların beklentilerinde önemli değişikliklere yol açmıştır. Çalışanlar, sağlıklı bir iş ortamının yanı sıra iş/yaşam dengesi, çalışanları odağına alan güçlü bir kültür ve liderlik desteği beklemektedir. (Employee Expectations Have Changed Since 2020. Has Your Company Kept Up? - Recruiter.com) Pandemiyle birlikte yaygınlaşan evden çalışma uygulaması, çalışanların hibrit çalışma ortamını deneyimlemesini, dolayısıyla ofise ve işe bakış açılarını değiştirmiştir. Hibrit çalışma uygulamaları dünya çapında artarak yaygınlaşmakta ve dünya genelinde çalışanların yarısından fazlası hibrit çalışmaya geçmeyi desteklemektedir. (Great Expectations: Making Hybrid Work Work - MS WorkLab) PwC tarafından hazırlanan Geleceğin Çalışma Hayatına Dair Umutlar ve Endişeler Araştırması’na göre katılımcıların %87’si hibrit bir çalışma modeli istemektedir. (Geleceğin Çalışma Hayatına Dair Umutlar ve Endişeler Araştırması 2021 - PwC)

İş hayatının değişen eğilimlerine ve çalışanların beklentilerine cevap vermek amacıyla Tekfen Holding İnsan Kaynakları Grup Şirketler Direktörlüğü, 2020 odağında önemli yer tutan dijitalleşme, iç iletişim ve sürdürülebilirlik alanlarına 2021 yılında örgütsel çevikliği de eklemiştir. Covid-19 pandemisi nedeniyle zorunlu olarak uygulanmaya başlanan uzaktan çalışma düzeni göz önünde bulundurularak Grup Şirketler genelinde bir anket uygulaması yapılmış ve sonucunda, ankete katılan çalışanların %82’sinin olumlu görüşüne istinaden hibrit sistemde uzaktan çalışma düzeni kalıcı hale getirilmiştir. Bu kapsamda uzaktan çalışma kuralları yayımlanmış ve uzaktan çalışma taleplerinin takip edilerek onay mekanizmasının yönetilebilmesi için Uzaktan Çalışma Yönetim Sistemi devreye alınmıştır.

PAYDAŞLAR ANLATIYOR

Sıla Çatalsakal

Tekfen Holding İnsan Kaynakları Koordinatörü

Tekfen Holding esnek çalışma sisteminden kısaca bahsedebilir misiniz?

Tekfen Grubu olarak, pandemi dönemi ile birlikte gündeme gelen uzaktan çalışma sisteminin şirketimize adaptasyonu için hem işveren hem çalışan hem de işin ihtiyaçları açısından kapsayıcı bir yaklaşımla, çalışan memnuniyeti ve verimlilik odaklı bir sistem kurduk. Uzaktan çalışma ile ilgili kuralların ve yöntemin tanımlandığı şirket içi mevzuatımız olan “Uzaktan Çalışma Tekdüze Yöntemi” uyarınca sürecin takibini sağlamak ve verimliliği artırmak için uzaktan çalışma sürecini, kurduğumuz ERP modülü olan İK Oracle Çalışma Yönetim Sistemi ile yönetiyoruz.

Uzaktan çalışmanın işveren ve çalışan arasında doğru bir strateji ile yönetildiğinde hem kişisel hayat kalitesi hem de işin verimliliği açısından oldukça etkili olabileceğine inanıyoruz. Bu açıdan yönetici tarafından hedef ve aktivite bazında takip edilen işlerin performans ve verimlilik açısından ölçülebilir olması çok önemli. İş takibini ve koordinasyonu sağlamak için departman yöneticilerimizin, özellikle uzaktan çalışma sırasında, ekipleriyle beraber planlama ve değerlendirme yapmasını önemsiyoruz.

Esnek çalışma saatlerinin uygulandığı uzaktan çalışma kapsamında çalışanlar, İş Sağlığı ve Güvenliği esaslarına uygun olarak evlerinde oluşturdukları çalışma ortamında bir ayın 10 iş gününe kadar uzaktan çalışma hakkına sahip olabiliyorlar. Ofis içi düzenin aksamaması adına da bir departmanın aynı anda en fazla %50’sine uzaktan çalışma imkânı sunuyoruz.

Bu sürece neden ve nasıl başladınız? Projeyi nasıl yürüttünüz?

Çoğu şirket gibi biz de Tekfen Grubu’nda Covid-19 salgınının ciddi sonuçlarıyla beraber hem çalışanlarımızı hem de çalışanların ailelerini korumak amacıyla, hızlı ve organize bir planlama ile uzaktan çalışma sistemine geçmeye karar verdik.

Önce geniş çaplı bir anket yaparak çalışanların isteklerini tespit ettik, sonrasında ise çalışan motivasyonları ile şirket beklentilerini harmanlayarak yeni sistemimizi oluşturduk. Uzaktan çalışma fikrini tüm yönleri ile yöneticilerin gözünden değerlendirmek adına müdür ve üzeri yöneticiler, danışmanlar, Yönetim Kurulu Üyeleri dahil olmak üzere 180 kişilik katılımcı kitlesinden gelen çeşitli görüşlerle birlikte harmanladık. Bu doğrultuda şirketin %80’inden fazlası işlerinin uzaktan yapılabileceğini belirtti ve uzaktan çalışma rejiminin şirket geneline rahatlıkla uyarlanabileceği yönünde görüş bildirdi. Yine %70’ten fazla çalışan da uzaktan çalışma sisteminin uygulanmasını istediğini beyan etti.

Bu çıktılar doğrultusunda “Uzaktan Çalışma Tekdüze Yöntemi”ni oluşturarak önce sistemin kural setini ve uygulama standartlarını hazırladık. Bilgi Teknolojileri departmanımız ile iş birliği içinde Uzaktan Çalışma ERP sistemi kuruldu ve ofis ortamında sağlanan ergonomik çalışma koşullarının uzaktan çalışma sırasında da sürdürülebilmesi adına çalışanların ihtiyacı olan klavye-fare, kulaklık, yazıcı, ofis sandalyesi, kırtasiye malzemesi gibi gerekli teçhizatlar temin edilerek uzaktan çalışma uygulaması hayata geçirildi. Uzaktan çalışma yapılan süreler için tüm çalışanlara yemek ve internet ödeneği de sağlandı.

Esnek çalışmanın çalışanlar ve şirket üzerinde ne tür etkilerini görüyorsunuz?

İş ve özel hayat dengesini önemseyen çalışanların oranının giderek arttığı bir dönemde uzaktan çalışma sistemine geçmenin kaçınılmaz olduğunun farkındaydık. Bu kesişim Covid-19 sonrasında hayatımıza giren “Yeni Normal” kavramını pekiştirerek, “Yeni Normal İş Hayatı”nı yarattı. İş gücü piyasasında yüzyılın en zor dönemlerinden birinde iş hayatına uyum sağlamaya çalışan yeni nesil, geleneksel iş hayatının da rafa kaldırıldığı ve esnek çalışmanın raylarına oturtulmaya çalışıldığı bir dönemde kendine yer bulmaya çalışıyor. Kreatif, efektif ve daha teknoloji bazlı yetişen bu nesil, aynı zamanda dijital dünyanın kendilerine sunduğu kolaylıkları da iş ve özel hayat dengesini kurmakta kullanmak istiyor.

Uzaktan çalışma sistemlerinin ülke ve dünya genelinde son yıllarda gündeme gelmesi aslında geleneksel çalışma sistemine tezatlığı ile büyük-küçük çoğu şirket için bir soru işaretiydi. Alışılagelmiş sistem, olası risklerinin düşüklüğü ve alışkanlıklardan dolayı tercih edilirken, Covid-19 pandemisinin ortaya çıkışıyla mecburiyetten doğan “Uzaktan Çalışma Sistemi”, birçok yönetici ile birlikte şirketlerin ufkunu açarak yeni ve faydalı bir çalışma yönteminin uygulanabilir olduğunu gösterdi. Bu durum esnek çalışma sisteminin pandemi sonrasında da kalıcı olmasını sağladı.

Çalışanlar açısından ise, trafikte ve yolda geçirilen zaman kaybının önüne geçilmesi, ev veya farklı ortamlarda çalışma imkânı, görev bazlı çalışma sayesinde işlerin ve çalışma saatlerinin daha etkin yönetilmesi, mesai saatlerini çalışanın kendi ajandasına göre organize edebilmesi, aile ile geçirilen zamanın artması ve kişinin kendine daha çok zaman ayırabilmesi gibi konularda şirket çalışanlarımızın uzaktan çalışmaya bağlı olarak daha memnun ve motive çalıştıklarını gözlemledik. Bu çalışma sisteminin gönüllülük esasına bağlı olması, çalışanlarımız için ayrıca bir motivasyon kaynağı oldu.

Sizce esnek çalışmanın geleceği ne olacak?

Çalışma ekosisteminin ofis-ev karma yapısıyla tekrar tanımlanmasına yol açan esnek çalışma, yeni nesil ofis çözümleri ve kültürü ile iş hayatını yeniden şekillendiriyor. Ofis kavramının artık sadece “iş yapmak için ekip ile bir araya gelinen mekân” tanımından çıkması ile kişinin ve yaptığı işin verimliliğini artırmak için mekândan bağımsızlık, bir motivasyon aracına dönüştü. Özelleştirilmiş esnek çalışma deneyimi sayesinde ofisteki dikkat dağıtıcı unsurlar azaldı, çalışanın verimi arttı ve gönüllülük esası sayesinde bireye daha geniş bir alan sağlandı.

Öncelikle hibrit sisteminin yaygınlaşmasıyla tekdüzelik kalkacak ve çalışan kendi çalışma stilini klasik ve geleneksel yöntemlerden uzak bir şekilde özgünce şekillendirebilecek. Bu bağlamda kendi ofis kurallarını yaratacak, esnek mesai saatleri ile kendi programını belirleyecek, kendini daha çok motive edebilecek ve özgürlük alanını kurma fırsatı bulacak. Bizler de şirketlerin İK yöneticileri olarak, çalışanların ve iş süreçlerinin bu konudaki ihtiyaçlarını gözetmeye devam ederek, çalışan motivasyon ve süreç verimliliklerini artıracak uygulamaların hayata geçirilmesi konusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Tekfen Holding, çalışanlarını bulundukları pozisyonların ihtiyaç duyduğu konularda beslemek, onların değişen koşullara uyumunu güçlendirmek ve iç liderler yetiştirmek için çeşitli eğitim ve liderlik programları düzenlemektedir.

LİDERLİK PROGRAMI

3.637 saat

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PROGRAMI

3.904 saat

VUCA ÇAĞINI KOÇLUK BECERİLERİYLE YÖNETMEK PROGRAMI

1.973 saat

Eğitimler ve Liderlik Programları

Şirketler eğitim, koçluk ve gelişim programları aracılığıyla çalışanlarına yeni beceriler kazandırarak ve var olanları geliştirerek çalışma ortamına dinamizm kazandırabilmektedir. Çalışanlara öğrenme, gelişme ve büyüme fırsatları sunmak, onların motivasyonunu ve işe bağlılıklarını artırmaktadır. Şirketlerin, bunun yanı sıra mevcut yetenekleri ortaya çıkarmak için yeni teknolojilere yatırım yapması da önerilmektedir. Profesyonellerin %37’si, iş gücü ve yetenek eksikliğini gidermenin en iyi yolunun mevcut çalışanları geliştirmek ve yeni beceriler kazandırmak olduğunu belirtmektedir. (Future of Work Trends in 2022 - Korn Ferry)

Tekfen Holding de, çalışanlarını bulundukları pozisyonların ihtiyaç duyduğu konularda beslemek, onların değişen koşullara uyumunu güçlendirmek ve iç liderler yetiştirmek için çeşitli eğitim ve liderlik programları düzenlemektedir. Tekfen Holding ve Grup Şirketlerinde 2021 yılında kişi başı ortalama 14 saat eğitim verilmiştir. Çalışan eğitimlerine toplamda 2.853.035 TL harcama yapılmıştır. Bu kapsamda:

  • Koç Üniversitesi iş birliği ile 2018’den bu yana süren Liderlik Programı dijital ortamda devam etmiş ve 2021 yılında müdür ve koordinatör kademelerindeki 60 yönetici toplam 3.637 saat eğitim görmüştür. Kişilerin bireysel gelişimlerine katkıda bulunarak onları farklı alanlardan uzman kişilerle buluşturmayı ve stratejik düşünce, inovasyon, ekonomi ve global trendler gibi konularda farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen Liderlik Programı, %82 katılım oranıyla tamamlanmıştır.
  • Koç Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen Yönetici Geliştirme Programı ise eylül-aralık döneminde gerçekleştirilmiştir. Bireysel Farkındalık, Stratejik Düşünme ve Ekip Yönetimi modüllerinden oluşan program, ilk kademe yönetici pozisyonundaki kişilerin önce kendilerini, ardından işlerini ve ekiplerini nasıl etkin bir biçimde yöneteceklerini hedef alarak tasarlanmıştır. Tekfen genelinde şef, müdür yardımcısı ve grup lideri rollerindeki 115 yöneticinin dahil edildiği program kapsamında 3.904 saat eğitim süresine ulaşılmıştır.
  • Orta kademe yöneticilerin koçluk becerilerini geliştirmek amacıyla Sabancı Üniversitesi ile iş birliğinde düzenlenen VUCA Çağını Koçluk Becerileriyle Yönetmek Programı, liderlik ve koçluk kavramlarının nasıl örtüştüğünü ve koçluk becerilerinin hem bireysel hem de kurumsal hayatta nasıl kullanılabileceğini öğretmek üzere kurgulanmıştır. Eğitimler, Liderlik Potansiyeli Envanter çıktıları doğrultusunda, Grup genelinde gelişim alanları olarak öne çıkan “belirsizliğe karşı tolerans”, “değişim” ve “zihinsel çeviklik” konularını içerek şekilde tasarlanmıştır. Grup Şirketler genelinde, Liderlik Programı’nı bir önceki yıl tamamlayan orta ve üst kademedeki 83 yönetici, toplam 1.973 saat eğitim almıştır. Eğitimleri tamamlayan yöneticilerle belli aralıklarla programın çerçevesine uygun film ve dizi önerileri paylaşılarak, öğretilerin sürdürülebilir ve kalıcı olması hedeflenmektedir.
  • Tekfen Grubu’ndaki uzun yıllara dayanan bilgi, beceri ve deneyimleri gelecek nesillere aktarmak ve çalışanların gelişim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla 2021 yılında İç Eğitmen Yetiştirme Programı hayata geçirilmiştir. Farklı modüllerden oluşan programa 32 iç eğitmen uygun bulunarak dahil edilmiştir. Şirket genelinde gönüllü iç eğitmen adaylarının seçiminde birebir mülakat, İnsan Kaynakları ekipleri ve yöneticilerin görüşleri ve teknik donanım gibi hususlar göz önünde bulundurulmuştur. İç eğitmenlerin verimli eğitim içerikleri hazırlamalarına ve başarılı birer eğitmen olmalarına destek vermek amacıyla, Eğitimcinin Eğitimi, Katılımcı Yönetimi ve Dijital Platform kullanımı eğitim modüllerine ek olarak etkili hitabet, hikâyeleştirme teknikleri, etkili sunum ve topluluk önünde konuşma gibi e-öğrenme içeriklerine de program kapsamında yer verilmiştir. Birebir Tasarım Koçluğu eğitimi de alan iç eğitmen havuzunun her yıl büyütülmesi hedeflenmektedir. İç Eğitmen Yetiştirme Programı’nın 2022 yılında hayata geçirilmesiyle birlikte, çalışan bağlılığının artması ve planlanan eğitimlerin toplam maliyetinde 80.000 TL tasarruf edilmesi öngörülmektedir.

Tekfen Atölye

Tekfen Holding çatısı altında bulunan tüm şirket çalışanlarının gelişim ihtiyacını karşılamak üzere 2018 yılında kurulmuş bir eğitim platformu olan Tekfen Atölye, sınıf içi ve sanal sınıf eğitimleri, e-öğrenme içerikleri, seminerler ve webinarlar yoluyla çalışanların gelişimine katkıda bulunmayı ve farklı alanlarda bilgi düzeylerini artırmayı amaçlamaktadır. Halen dijital ortamda devam etmekte olan Tekfen Atölye, yıl içinde teknik, yetkinlik, gelişim, SEÇ-Kalite kategorilerinde 99 sanal sınıfta %88 katılım oranıyla 14.147 saat eğitim gerçekleştirmiştir.

Çalışanları e-öğrenme yoluyla video eğitim içeriklerinden oluşan Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS) üzerinden desteklemeye devam eden Tekfen Atölye, proje yönetimi, finans, risk yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği, bilgi güvenliği, iş etiği, kalite yönetimi, ekip yönetimi, stres yönetimi ve etkili iletişim gibi konuların yanına 2021 yılında KVKK, SEÇ ve sürdürülebilirlik eğitimlerini de eklemiştir. Sürdürülebilirlik eğitimi, LMS platformu üzerinden toplam 2.894 çalışana sunulmuştur.

Tekfen Atölye Mobil Uygulaması

Yurt içi ve yurt dışındaki tüm projeler, sabit iş yerleri ve merkez ofis olmak üzere tüm Grup Şirket çalışanlarının daha hızlı ve kolay bir şekilde eğitim talebinde bulunabilmeleri için hayata geçirilen Tekfen Atölye Mobil Uygulaması üzerinden 2022 yılı eğitim kataloğuna toplam 1.157 kişi erişerek 4.396 başvuru gerçekleştirmiştir. Yetkinlik, gelişim, teknik, SEÇ-Kalite kategorilerinin yanı sıra ilk defa iç eğitmenlerin sunduğu eğitimlere de katalogda yer verilmiştir. Yeni özelliklerle 2022 yılında daha da geliştirilecek olan Tekfen Atölye Mobil Uygulaması sayesinde çalışanların gelişim süreçleri daha kolay ve hızlı bir şekilde takip edilebilecektir.

Çalışanlarla İletişim

Pandemi süreciyle başlayan evden çalışma modeli, çalışanlarla iletişimi daha da kritik hale getirmiştir. Çalışanların değişen ihtiyaçlarını karşılamak için onların beklentilerini öğrenmek şirketler için bir gerekliliktir. Şirketlerin, bireysel, ekip ve şirket performansını güçlendiren kişiselleştirilmiş, özgün ve motive edici deneyimler yaratmak için çalışanları ile birlikte hareket etmesi ve en iyi çalışanlarını elde tutmak için değer yaratmaya ve çalışan deneyimine odaklanmaları büyük önem taşımaktadır. (This time it’s personal: Shaping the ‘new possible’ through employee experience - McKinsey & Company)

Tekfen Holding ve Grup Şirketleri, çalışanların iş memnuniyetini artırmak için açık iletişimi benimsemekte ve onlarla sürekli iletişim halinde olarak birlikte çalışmak ve beklentilerini anlamak için Tekfen İnsan Kaynakları (TİK) Mobil Uygulaması ve Etik Hat gibi kanallar sunmaktadır. Bunun yanı sıra çalışanlarla iletişim farklı uygulamalarla sürdürülmektedir.

  • İç Müşteri Memnuniyeti Anketi:

Grup Şirketleri ve şirket içi birimler arasındaki dinamikleri anlamayı ve çalışanların iş süreçlerine etkilerini belirlemeyi amaçlayan İç Müşteri Memnuniyeti Anketi, iletişim, kalite, çeviklik gibi çeşitli hizmet boyutlarındaki değerlendirmelerine dair bilgi edinilmesini ve gelişim alanları konusunda farkındalık yaratılmasını sağlamaktadır. 2018 yılından bu yana Grup Şirketler genelinde her sene uygulanan bu çalışmayla, iletişim ve hizmet kalitesinin artırılması için gelişime açık alanlar tespit edilmekte ve bu alanlarda iyileşme odaklı süreçler tasarlanmaktadır. 2021 yılında tüm Grup Şirketlerinden %92 katılım oranıyla tamamlanan ankette iletişim, verimlilik, çeviklik ve yetkilendirme gibi farklı boyutlarda yapılan ölçümlemeler neticesinde Tekfen Grubu genelinde memnuniyet ortalaması %72 olmuştur. Tüm boyutların ortalamasının ya da spesifik tek bir boyutun yıllar içindeki artış hedefi çalışanların hedef karnelerinde yer almakta ve performans değerlendirme kriteri olarak takip edilmektedir.

  • Çalışan Etkinliği ve Liderlik İklimi Anketi:

Tekfen, verimliliğin en temelde çalışanların iş yerleri ile ilgili memnuniyetinden kaynakladığına inanmakta ve çalışanların kuruma olan bağlılık ve etkin çalışma potansiyellerini ölçmek üzere anketler düzenlemektedir. Anket çıktıları her yıl incelenmekte, aksiyon planları çıkarılmakta ve seneler içinde ilgili alanlardaki değişimler izlenmektedir. Tüm Grubu kapsayan uygulamada, çalışanların kuruma ne ölçüde bağlılık duyduğu, kurumun kendilerine sağladığı olanaklarla ilgili düşünceleri, şirket stratejisi ve liderleriyle ilgili fikirleri yansıtılmaktadır. İş süreçleri, liderlere duyulan güven (liderlik iklimi), ücret ve yan haklar, kaynaklar, saygı ve takdir görme, performans ve eğitim gibi pek çok boyutta çalışan memnuniyetinin ölçümlendiği ankette, 2021 yılında ilk kez Covid-19 sürecinin yönetimi ve uzaktan çalışma uygulaması ile ilgili sorular da çalışanların görüşüne sunulmuştur. Tüm beyaz yaka ve mavi yaka olmak üzere %96 katılım oranıyla gerçekleşen anketin sonuçlarına göre Tekfen Grubu genelinde en etkin çalışan oranı %64 olmuştur. Etkin çalışmada küresel norm %47 iken, Türkiye normu %52’dir.

Çalışanların şirkete bağlılığını ve çalışanlara sunulan olanakları ölçümleyen Çalışan Etkinliği Anketi’nin sonuçları şirket hedef karnesinde takip edilmektedir. Şirketin etik çalışma şekline ve şirketin yönetilme biçime dair görüşleri gösteren Liderlere Duyulan Güven boyutu ise üst yöneticilerin hedef karnelerinde yer almaktadır.

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG)

Covid-19 pandemisi, şirketlerin çalışan bağlılığını ve performansını artırmak için insan kaynaklarının sağlığını ve refahını merkeze koymalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu bağlamda şirketlerin İş Sağlığı ve Güvenliği konusunu regülasyonlara uyumun ötesine taşıyarak, temel hedefleri arasına alması ve bu alanda kendilerini geliştirmeleri artık bir zorunluluk haline gelmiştir. (Future of work trends 2022: A New Era of Humanity)

Bünyesinde inşaat ve kimya sektörü gibi yüksek riskli sektörlerden şirketler barındıran Tekfen Holding için de İSG öncelikli konuların başında gelmektedir. Grup, faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde “sıfır kaza” hedefini benimsemekte ve İSG anlayışını yaşayan bir kültür haline getirmek için çalışmaktadır. 2021 yılında da Grup bünyesinde İSG Yönetim Sistemlerine uygunluğu sağlamak ve İSG kültürünü yaygınlaştırmak için çalışmalar yoğun şekilde sürdürülmüştür. Bu kapsamda günlük saha kontrolleri, düzenli saha denetimleri, iç denetimler ve ikinci taraf denetimleri ile davranış odaklı güvenlik kültürünün geliştirilmesi amacıyla işe özgü risklerin tespiti ve alınması gereken tedbirlerin uygulanmasına yönelik iş başı eğitimlerine devam edilmiştir. “Sıfır kaza” hedefine yaklaşabilmek için Tekfen İnşaat, Tekfen Mühendislik, Toros Tarım ve Tekfen İmalat şirketleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi'ne dair OHSAS 18001 sertifikasını ISO 45001 olarak revize etmiştir. Bu sertifikasyon, Tekfen Grubu'nda toplamda 8 tesiste 5.343 çalışanı (yükleniciler ve alt yükleniciler hariç çalışan sayısı) kapsamaktadır.

Tekfen Holding, hem yurt içi hem de yurt dışı projelerinde, işveren temsilcileri ile iletişim içinde olacak şekilde çalışan temsilcileri atamakta ve düzenli olarak gerçekleştirdiği toplantılar yoluyla çalışanların İSG ile ilgili görüşlerinin de karar alma süreçlerinde yer almasını sağlamaktadır.

Potansiyel projelerin İSG risk değerlendirmeleri henüz projeye başlanmadan önce yapılmakta olup, mevcut proje ve tesisler için de İSG ile ilgili risk değerlendirmeleri düzenli olarak gözden geçirilmektedir. Proses güvenliğinin gerektirdiği durumlarda tehlikelerin belirlenmesi amacıyla HAZOP (Hazard and Operability / Tehlike ve İşletilebilirlik) çalışmaları gerçekleştirilmektedir.

TANAP Kompresör ve Ölçüm İstasyonları Projesi, Damal-Ardahan

Covid-19 ile mücadele, 2020 yılında olduğu gibi 2021 yılında da Tekfen Holding ve tüm Grup Şirketlerinde İSG kapsamında odaklanılan en önemli konu olmuştur. Süreç boyunca etkili ve hızlı karar alınmasını sağlamak üzere kriz komiteleri kurulmuş ve aksiyon planları çıkartılarak uygulamaya konulmuştur. Yıl boyunca pandemi ile mücadele bu planlar doğrultusunda ve kriz komitelerinin kontrolünde yürütülmüştür. Pandeminin ilk günlerinden itibaren tüm çalışanlara Covid-19 ve salgından korunma yöntemleri ile ilgili eğitimler verilmiş, sonrasında da düzenli bilgilendirme ve yayınlar yoluyla çalışanların farkındalığı üst düzeyde tutulmuştur.

Covid-19 etkilerinin sürdüğü 2021 yılında, Tekfen Holding İnsan Kaynakları Direktörlüğü bünyesinde Sağlık İşleri Bölümü kurularak tüm Tekfen Grubu’na hizmet verilmeye başlanmıştır. Sağlık önlemlerinin alındığı ve çalışanların yakından takip edildiği yıl boyunca iş yeri, ev, hastane ve havaalanı gibi farklı lokasyonlarda, Tekfen çalışanlarına gönüllü ve rasgele uygulamalarla 4.000’i aşkın PCR testi uygulanmıştır. Vakalar ve temas durumları Grup Şirketlerindeki İnsan Kaynakları, İdari İşler, İş Yeri Hekimi ve SEÇ (Sağlık-Emniyet-Çevre) Bölümleri ile koordinasyon içinde aktif olarak izlenmiş, yıl boyunca düzenli olarak hijyen kitleri ve maskeler dağıtılmıştır.

Grup Şirketlerinde İSG ve Çevre Yönetim Sistemleri, SEÇ ekipleri tarafından yönetilmektedir. Grup Şirketlerinin İSG performansları Holding bünyesindeki SEÇ & Kalite departmanı tarafından sürekli takip edilmektedir. 2021 yıl sonu itibarıyla Tekfen çatısı altında toplam 287 SEÇ ve 87 sağlık çalışanı görev yapmaktadır (Bu sayıya alt yüklenicilerin SEÇ çalışanları dahil değildir. Alt yüklenicilerle birlikte toplam sayı 479'dur).

Çalışmaların yönetim sistemlerine, yönetmelik ve prosedürlere uygunluğunu kontrol etmek için günlük saha kontrolleri, haftalık saha denetimleri, iç denetimler ve üçüncü taraf denetimleri gerçekleştirilmektedir. Grup Şirketleri için SEÇ stratejisi ve asgari gereklilikler SEÇ Tek Düze Yöntem iç yönergesi ile Holding tarafından belirlenmektedir.

Tekfen’de 2021’de yılında bir ölümlü iş kazası yaşanmıştır. Tekfen İnşaat’ın Katar Al-Khor Otoyolu Bağlantı Yolları Projesi’nde bir alt yüklenici çalışanı iş kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir.

Performans Göstergeleri (Oranlar)

LTIR (LTIR = Kayıp İş günü ile Sonuçlanan Yaralanma Sayısı x 1.000.000 / Toplam Çalışılan Kişi-Saat)

2019

0,727

2020

0,615

2021

0,879

TRIR (TRIR = Toplam Kayıt Edilebilir Yaralanma Sayısı x 1.000.000 / Toplam Çalışılan Kişi-Saat)

1,376

1,037

1,406

LTIR (İşgünü Kayıplı Yaralanma Oranı): 1 milyon çalışma saatinde meydana gelen ve işgünü kaybı ile sonuçlanan yaralanmalı kaza oranı.

TRIR (Toplam Kayıt Edilebilir Yaralanma Oranı): 1 milyon çalışma saatinde meydana gelen ve ilkyardımdan fazla müdahale gerektiren yaralanmalı kaza oranı.

İş Sağlığı ve Güvenliği Performans Göstergeleri

Sektörel Kıyaslama

Toplam Kayıt Edilebilir Yaralanma Oranı (TRIR)

(1.000.000 kişi)

İSG Eğitimleri

Çalışanların İSG konusundaki bilgilerini artırmak, İSG’yi iş kültürünün bir parçası haline getirmek ve “sıfır kaza” hedefine ulaşılmasını sağlamak amacıyla tüm Grup Şirketlerinde İSG eğitimlerine önem ve öncelik verilmektedir. Bu kapsamda Tekfen Holding’in kontrolü altındaki sahalarda görev yapan tüm çalışanlar eşit seviyede görülmektedir. Tekfen ve alt yüklenici çalışanlarına ayrım gözetilmeksizin aynı kurallar uygulanmakta, performans göstergeleri tüm çalışanlar için birlikte takip edilmekte ve hepsine aynı İSG eğitim fırsatları sunulmaktadır.

Sağlık Emniyet Çevre (SEÇ) Eğitimleri

SEÇ Eğitimi (kişi-saat)

2019

688.602

2020

301.056

2021

514.930

SEÇ Eğitim Oranı (SEÇ Eğitimi/ Toplam Çalışılan Saat) x100

%0,89

%0,53

%1,01

Tekfen İnşaat GAT Tesisi, Adana

Tekfen İnşaat

Tüm proje ve iş yerlerindeki faaliyetlere başlanmadan önce projeye/iş yerine özgü SEÇ Planı, SEÇ Prosedürleri ve Risk Değerlendirme Raporları hazırlanmaktadır. Bu dokümantasyon, Tekfen İnşaat Kurumsal SEÇ Planı ve Prosedürleri ile ISO 45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi standartlarını, çalışılan ülkenin yasal mevzuatında belirtilen gereklilikleri ve Müşteri SEÇ gerekliliklerini temel almaktadır. Bu aşamada faaliyetlerden dolayı karşılaşılabilecek tüm riskler belirlenmekte ve bu risklerin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik önlemler planlanmaktadır.

Tekfen İnşaat Kurumsal SEÇ Planı’na bağlı olarak SEÇ Risk Yönetimi Prosedürü hazırlanmıştır. Bu prosedürde tehlike belirleme ve risk değerlendirme metotları tanımlanmıştır.

Proje ve iş yerlerinde SEÇ Gözlem Kartı uygulaması bulunmaktadır. Bu uygulama sayesinde tüm çalışanlar, herhangi bir SEÇ uygunsuzluğunu veya iyi uygulamayı paylaşabilmektedir. Geri bildirimler belirli aralıklarla SEÇ ekibi tarafından değerlendirilmekte, SEÇ Gözlem Kayıt Listesi’ne kaydedilmekte ve şayet gerekli ise alınacak aksiyonlar takip edilmektedir.

Tekfen İnşaat’ın proje ve iş yerlerinde görevli SEÇ çalışanlarının mesleki gelişimine katkıda bulunmak ve SEÇ profesyonellerini aynı platformda buluşturup, yönettikleri iyi uygulamalardan birbirlerini haberdar etmelerini sağlamak amacıyla 2021 yılında SEÇ Personeli Gelişim Programı düzenlenmiştir. Program kapsamında tüm kademelerden toplam 67 SEÇ personelinin katılımı ile 9 farklı konu başlığı altında çevrimiçi eğitimler düzenlenmiştir.

Tekfen İnşaat, çalışanlarının iş yerinde olduğu gibi iş dışında da SEÇ konularındaki duyarlılığını yüksek tutmak amacıyla 2018 yılında başlattığı “İş Dışında Emniyet” programı kapsamında hazırlanan İş Dışında Emniyet El Kitabı’nı pandemi süreci ile birlikte güncelleyerek yeniden yayımlamıştır. Covid-19 ile mücadelede yoğun emek veren sağlık çalışanlarına ithaf edilerek güncellenen kitap, dünyada petrol ve gaz sektörünün en önemli kuruluşlarından IPLOCA (Uluslararası Boru Hatları ve Deniz İşleri Müteahhitleri Birliği) tarafından, tüm üyelerinin faydalanması amacıyla resmi web sitesinde de yayımlanmıştır.

Tekfen İnşaat, “Sanal Gerçeklik Ekipmanı ile Operatör Eğitimi” projesi ile 2021 yılında IPLOCA’nın Sağlık ve Emniyet Ödülü’nü almaya hak kazanmıştır. Ödüle layık görülen proje, yüksekte çalışma platformu operatörlerinin gerçek ekipmandan kaynaklı risklerle karşılaşmadan, hem işe alım öncesinde yetkinliklerinin değerlendirilmesine hem de periyodik eğitimlerle tecrübe kazanmasına olanak sağlamaktadır.

Tıklayarak kitaba ulaşabilirsiniz.

Tekfen İnşaat’ın 2021 yılında elde ettiği kazasızlık başarıları:

  • Al-Thumama Stadyumu Projesi (Katar) - Kayıp zamansız 25 milyon çalışma saati
  • Haradh Uydu Kompresör İstasyonları Boru Hatları Projesi (Suudi Arabistan) - Kayıp zamansız 20 milyon çalışma saati
  • 51. Bölge Kuyubaşı Basınç Yönetim Projesi (Kazakistan) - Kayıp zamansız 15 milyon çalışma saati
  • Kharampur Gaz Boru Hattı Projesi (Rusya) - Kayıp zamansız 3 milyon çalışma saati
  • Tüpraş İzmit Rafinerisi, FCC Revamp Montaj İşleri Projesi (Türkiye) - Kayıp zamansız 1 milyon çalışma saati
  • Vergi Bakanlığı Yönetim Binası (Azerbaycan) - Kayıp zamansız 2 milyon çalışma saati
  • Tüpraş İzmit Rafinerisi, Bakım ve Onarım Hizmetleri Projesi (Türkiye) - Kayıp zamansız 1 milyon çalışma saati

Hazard Hunting Headquarters (3H) Tehlike Avı Merkezi

Tekfen İnşaat tarafından çalışanların dahil olacakları bir uygulamalı SEÇ eğitim alanı projesi olarak geliştirilen “3H Tehlike Avı Merkezi” 2021 yılında pilot olarak uygulamaya alınmıştır. İşe giriş aşamasında teorik SEÇ eğitimi alan personel, teorik eğitim sonrasında 3H alanını ziyaret ederek burada, çalışacağı proje ya da iş yerine özgü çalışma alanlarını, iş ekipmanlarını, el aletlerini, spesifik faaliyetlerin iyi ve kötü örneklerini bir arada görme fırsatı bulmaktadır. Proje ile risk algısının yükseltilmesinin yanı sıra çalışanlara tehlike belirleme alışkanlığının kazandırılması ve böylece çalışma alanlarının daha güvenli hale getirilmesi hedeflenmektedir.

3H Pratik Eğitim Alanı yaklaşık 1.000 metrekarelik bir fiziki alan üzerine kurulmaktadır. Uygulamaya alındığı pilot projede, kayıp zamanlı kaza olmaksızın 5.000.000 çalışma saati tamamlanmıştır. Benzer projelerde LTI oranı ortalaması 0,401 olarak gerçekleşirken, 3H projesinin uygulandığı pilot projede bu oran 0,238 olmuştur.

Toros Tarım, 2021 yılında “Protect & Sustain” belgesinin “Excellence” seviyesinde devamlılığına hak kazanmıştır.

Tekfen Mühendislik

Tekfen Mühendislik, ofisteki tehlikeleri belirlemek, çalışma şartlarını iyileştirerek çalışma ortamını daha güvenli hale getirmek ve kazalar yaşanmadan önlem almak için Olay/Gözlem Bildirim Kampanyası projesini hayata geçirmiştir. Olay ve gözlem bildirim performansını artırarak ofisteki tehlikeleri tespit etmeyi amaçlayan proje kapsamında, çalışanlar tarafından iletilecek olay/gözlem/ramak kala bildirimlerinden 4 tanesine ödül verilmesi kararlaştırılmıştır. Kampanya süresince 38 bildirim yapılmıştır. Bu proje ile normalde oldukça düşük olan ramak kala bildirimlerinin sayısında ciddi bir artış sağlanarak, iş kazası oluşturma potansiyeli taşıyan durumlarla ilgili önlemlerin alınması sağlanmıştır.

Tekfen İmalat

ISO 45001 ve ISO 14001’e uygun SEÇ Yönetim Sistemi uygulayan Tekfen İmalat, 2018 yılından bugüne toplam 1.197 gündür iş günü kayıplı kaza yaşamadan çalışmaktadır.

Toros Tarım

Toros Tarım, 2018 yılında Uluslararası Gübre Sanayi Birliği’nin (IFA) “Protect & Sustain” sertifikasına Türkiye’de layık görülen ilk ve tek firma olmuştur. Gübre üretiminden tüketimine uzanan değer zinciri üzerinde insan güvenliği, ürün güvenliği, kalite ve çevre standartlarına uyumun gözetildiği bu sertifikasyonda, sorumlu üretim, dağıtım ve tüketimi sağlamak adına değer zincirinin tamamı üzerindeki etkilerin izleme, ölçme ve sürekli iyileştirme çalışmalarının etkinliği incelenmektedir. IFA Protect & Sustain programının yıllık denetimleri kapsamında tesisler, bölge depoları ve ana faaliyetlerin süreç değerlendirmeleri yapılmaktadır. Toros Tarım, yapılan denetimler kapsamında, 2021 yılında “Protect & Sustain belgesinin “Excellence” seviyesinde devamlılığına hak kazanmıştır.

2021 yılında Toros Tarım bünyesinde yüksek risk taşıyan tüm tesislerde Tekfen Proses Güvenliği Modeli esas alınarak hazırlanan Proses Güvenliği Yönetmeliği doğrultusunda proses güvenliğine yönelik denetimler gerçekleştirilmiştir. Bunlarla ilgili bildirim ve güncellemeler yapılmış, kritik ekipmanların periyodik bakım ve muayeneleri gerçekleştirilmiş, iyileştirme aksiyonları belirlenerek sistemsel takipleri sağlanmış, kritik ekipmanların bakım ve muayenesini yapan personel sertifikalandırılmış ve tehlikeli kimyasal ve tehlikeli proseslerde çalışan kritik personelin değişim haritaları güncellenmiştir.

Tekfen İmalat Derince Fabrikası, Kocaeli

Toplumsal Yatırımlar

Tekfen’in kuruluşundan bu yana sürdürdüğü sosyal, kültürel ve çevre koruma faaliyetleri, kurum kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Ürettiği değerlerin bir bölümünü kamu yararı gözeten projelerde kullanan Tekfen, eğitim, kültür-sanat ve kalkınma başlıkları altında çeşitli kurumsal sorumluluk projelerini hayata geçirmektedir. Tekfen Holding, toplumsal yatırım programlarını da sürdürülebilirlik anlayışının çatısını oluşturan “Geleceğin Temelinde” vizyonu doğrultusunda şekillendirmektedir. Sosyal ve çevresel sorunların çözümüne katkı sağlayacak toplumsal projeler hem Tekfen’e hem topluma fayda sağlayacak şekilde, ortak değer anlayışı doğrultusunda tasarlanmaktadır.

Tekfen Vakfı’nın yanı sıra Tekfen Grup Şirketleri de kendi hedef ve stratejileri doğrultusunda çeşitli sosyal sorumluluk projelerine kaynak ayırmaktadır. Tekfen Grup Şirketleri, 2021 yılında toplam 16.385.616 TL’lik yardım ve bağışta bulunmuştur.

Tekfen Vakfı

Tekfen, sosyal ve kültürel faaliyetlere katkısını daha kurumsal bir çatı altında gerçekleştirmek ve doğal çevreyle uyum içinde, yaşanılır bir geleceğin kurulmasına yardımcı olmak üzere 1999 yılında Tekfen Eğitim, Sağlık, Kültür, Sanat ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nı kurmuştur. Tekfen Vakfı, kurucu ortaklarından aldığı feyzle, daha iyi bugünler ve sürdürülebilir yarınlar için ülkenin en önemli ihtiyacı olan eğitim ve bir toplumun en önemli gelişmişlik göstergelerinden biri olan kültür-sanat alanlarına önemli kaynak ayırmaktadır. Bugüne kadar sayısız projeyi hayata geçiren Tekfen Vakfı, 2004 yılından bu yana faaliyetlerini kamu yararına çalışan kurum statüsünde sürdürmektedir.

Tekfen Vakfı’nın sanat kurumu olan Tekfen Filarmoni, 2019-2022 yılları arasında İstanbul Müzik Festivali'nin Açılış Konseri Orkestrası'dır.

Eğitim

Tekfen Vakfı, Türkiye’de okuyan başarılı, fakat maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrenciler ile Tekfen mensuplarının çocuklarının eğitimine destek olmak amacıyla lise ve üniversite (lisans) öğrencilerine karşılıksız eğitim bursu vermektedir. Bugüne kadar 3 bine yakın öğrencinin mezun olmasında payı olan Tekfen Vakfı, 2020-2021 eğitim yılında da 553 öğrenciye burs vermiştir. Bursiyerlerine aynı zamanda Tekfen Grup Şirketleri’nde staj yapma fırsatı ve “mentorluk” desteği sunan Vakıf, 2021 yılında pandemi nedeniyle staj programına ara vermiş, önceki sene başlatılan mentorluk programına ise devam etmiştir.

Kültür Sanat

Ülkenin kültür-sanat yaşantısında önemli bir yere sahip olan Tekfen Filarmoni, Tekfen Vakfı’nın sanat kurumudur. 1992 yılında Karadeniz bölgesinde yer alan 11 ülkeden sanatçının katılımıyla bir oda orkestrası olarak kurulan, daha sonra ise Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz ülkelerinin de dahil edilmesiyle 23 ülkenin müzisyenlerini bir araya getiren Tekfen Filarmoni, üç deniz arasında dostluk köprüsü kuran bir kültür elçisidir.

Toplumsal Kalkınma

“Kadın Çiftçi Kredisi” Projesi

Sürdürülebilir bir toplum, sürdürülebilir yerel kalkınma ve sürdürülebilir bir aile ekonomisi için kadının çalışma hayatına aktif katılımını en temel şartlardan biri olarak gören Tekfen Vakfı ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA), tarımda çalışmak isteyip kendi girişimini kuracak maddi imkânı olmayan kadın girişimcilerin iş sahibi olabilmesi için 2021 yılında “Kadın Çiftçi Kredisi” projesini hayata geçirmiştir. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde başlatılan proje kapsamında, pilot olarak seçilen Ege Bölgesi’nde 80 dar gelirli kadın çiftçiye, yapacakları tarım faaliyetine göre 5.000 ila 15.000 TL arasında kredi tahsis edilmiştir. Kredi almaya hak kazanan kadın çiftçilere, aynı zamanda Toros Tarım’ın uzman ziraat mühendisleri yoluyla işlerini en iyi şekilde yapabilmeleri için eğitim ve danışmanlık desteği de verilmektedir. Programa, Ege’den sonra Batı Akdeniz Bölgesi’nde tahsis edilen yeni kredilerle 23 kadın çiftçi daha eklenmiştir.

Tekfen Holding

Tekfen Holding, her yıl İstanbul Tiyatro Festivali’nde bir yerli topluluğun oyununa destek olma geleneğini sürdürmektedir. Tekfen’in spor alanında Darüşşafaka Basketbol A Takımı’nın ana sponsoru olarak verdiği destek 2021 yılında sona ermiştir.

Çalışan Gönüllülük Projeleri

  • Tasarruf Evinde Gelecek Elinde

Çevreye saygıyla yaklaşarak faaliyetlerini doğaya en az etki edecek şekilde yürütmeyi ilke edinen Tekfen Holding, çalışanlarını evlerinde de aynı gayreti göstermeye teşvik etmek amacıyla “Tasarruf Evinde Gelecek Elinde” projesini başlatmıştır. Elektrik, doğal gaz ve su gibi kaynakların en doğru şekilde kullanılmasıyla evdeki tüketimin azaltılmasını destekleyen proje, çevrenin yanı sıra ev ekonomisine de yardımcı olarak tasarruf edilmesini hedeflemektedir. Cam ve pil olmak üzere iki kategoride gerçekleştirilen “Geri Dönüşüm” yarışmasında ise yarışmaya katılanlar, iş yerine getirdikleri cam ve pil atıkları ile çeşitli ödüllerin sahibi olmaktadır. Yaklaşık 500 Tekfen mensubu ve ailelerinin dahil olduğu “Tasarruf Evinde Gelecek Elinde” programı kapsamında, katılımcılara haftalık bazda ev içi çevre dostu uygulamalar ve tasarruf odaklı püf noktaları içeren paylaşımlar da yapılmaktadır. Böylece çalışanların çevre bilinci ile ilgili farkındalıklarının artmasına katkı sağlanmaktadır.

  • Tekfen Arka Bahçe

Tekfen Holding Ulus Kampusu içinde yer alan atıl durumdaki bir arazi parçası, “Arka Bahçe” adıyla küçük bir meyve-sebze bahçesine dönüştürülmüştür. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB) uzman ekibi ve Grup Şirketler çalışanlarının gönüllü desteğiyle düzenlenen hobi bahçesinde yetiştirilen çileklerden reçeller hazırlanarak, Tekfen bünyesinde açık artırma yoluyla satışa çıkarılmış ve elde edilen gelir ile bir kız öğrencinin bursuna kaynak oluşturulmuştur.

Tekfen İnşaat

Eğitim

Tekfen’in, Adana Ceyhan’da bulunan Tekfen Vakfı Özel Eğitim Uygulama Merkezi’ne destekleri 2021 yılında da devam etmiştir. Tekfen Vakfı tarafından Tohum Otizm Vakfı’nın danışmanlığında 2014 yılında açılan okul, otizmli çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanması bakımından bölgede önemli bir görev üstlenmektedir. Atıl durumdaki bir binanın komple yenilenip döşenmesiyle bölgeye kazandırılan okulun ihtiyaçları doğrultusunda 2021 yılında Tekfen İnşaat tarafından bahçedeki mevcut iki konteyner elden geçirilerek yenilenmiş, ayrıca yeni bir konteyner daha armağan edilmiştir. Konteynerlerde akıl ve zekâ oyunları, görsel sanatlar, müzik ve duyu geliştirme atölyeleri düzenlenmektedir.

Sponsorluk

Bugüne kadar gerek Türkiye’de gerekse dünyanın farklı bölgelerinde sayısız otoyol projesini hayata geçirmiş olan Tekfen İnşaat, İNTES (Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası) tarafından 2021 yılında yayımlanan “Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri” adlı kitabın sponsorları arasında yer almıştır. Karayollarının geçmişine yönelik önemli bir kaynak olan kitap, Osmanlı’dan modern Türkiye’ye, karayollarının öyküsünü tanıklıklar eşliğinde aktarmaktadır.

Toros Tarım

Eğitim

Toros Tarım’ın Ceyhan Üretim Tesisi’nin bulunduğu bölgede hizmete açtığı Toros Tarım Anadolu Lisesi ile Toros Tarım İlkokulu’nun bakım, onarım ve genel ihtiyaçları, önceki yıllarda olduğu gibi 2021 yılında da şirket tarafından karşılanmaya devam etmiştir.

Yerel Kalkınma

Kurulduğu günden bu yana sunduğu tarımsal girdilerle verimliliği artıran Toros Tarım, aynı zamanda çiftçi eğitimine verdiği destek ve doğru gübre kullanımı konusundaki bilinçlendirme çabalarıyla Türk çiftçisinin yanında yer almakta ve onun yaşam standartlarını yükseltmeyi amaçlamaktadır. Toros Tarım’ın, teknolojik gelişmelerden çiftçilerin de yarar sağlaması amacıyla yaptığı öncü çalışmalardan biri de 2016 yılında geliştirdiği “Toros Çiftçi” uygulamasıdır. Toros Çiftçi uygulaması ile ilgili ayrıntılı bilgiye İnovasyon bölümünden ulaşabilirsiniz.

Toros Çiftçi Akademi

Gübre sektörü, pandemi döneminde daha da ön plana çıkan sürdürülebilir gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir öneme sahiptir. Toros Tarım, gübre kullanımında verimliliği sağlayabilmek ve etkin tarım için eğitimli ve bilinçli çiftçi nüfusunun artmasını bir gereklilik olarak görmektedir. Kurulduğu günden bu yana doğru ve dengeli gübre uygulamaları, toprak, yaprak ve su analizleri gibi konularda çiftçilere karşılıksız hizmet vererek Türk tarımının gelişmesini, çiftçilerin iyi tarım uygulamaları konusunda bilinçlendirilmesini ve dolayısıyla verimlilik ve refah seviyelerinin artmasını hedefleyen Toros Tarım, bu amaçla 2018 yılında Toros Çiftçi Akademi (Gezici Eğitim Otobüsü) ve Tarımsal Teknik ve Dijital Pazarlama projelerini devreye almıştır.

Proje kapsamında, özel olarak tasarlanan Toros Tarım Eğitim Otobüsü ile 2021 yılında 96 farklı lokasyon ziyaret edilerek, çiftçi ve bayilere doğru gübre kullanımı ile ilgili eğitimler verilmiştir. Özel donanımlı araçlar ile Anadolu’nun her bölgesini köy köy gezerek çiftçilere destek veren Tarımsal Teknik ve Dijital Pazarlama ekibi ise 2021 yılında Türkiye genelinde 5.398 bayi ziyareti, 7.975 çiftçi görüşmesi, 184 tarımsal kurum ziyareti, 20 çiftçi toplantısı ve bir drone aktivitesi gerçekleştirmiştir. Ayrıca üretim sezonu boyunca 7 farklı bölgede 15 adet deneme demonstrasyon çalışması yapılmıştır. Toros organik katı gübre ve organomineral gübrelerin birlikte kullanıldığı denemelerden, karşılaştırma yapılan ürünlere göre daha etkin sonuçlar alınmıştır. Bu sonuçlar yıl içerisinde gerçekleştirilen yayın ve tanıtım çalışmalarında da paylaşılmıştır.

Toplumsal yatırımlarla ilgili ayrıntılı bilgiye 2021 Faaliyet Raporu’ndan ulaşabilirsiniz.